| Omar'ın amacı biyografi konusunda sizlerle çok yakın olarak çalışmak. | Open Subtitles | أن عمر ينوي أن يعمل بقرب شديد منكم على السيرة |
| O oğulların çoğu gayri resmi bir biyografi okuyacak kadar şanslı değil. | Open Subtitles | حسنٌ، معظم الأبناء ليس لديهم ميزة قراءة السيرة الذاتية الغير مُصرّح بها |
| "biyografi Kanalı" benimle röportaj yaparsa bunu hatırlarım. | Open Subtitles | سأتذكر ذلك عندما يستضيفوني على قناة السيرة الذاتية |
| Eton çocuğunun kafasında bir yara var ve bir plastik cerrahi müdahalesine ihtiyacı vardı ve birini buldu. Benim tahminim... tüm özgeçmişi bir masaldan ibaret. | Open Subtitles | لقد قام بإجراء عملية تجميل، يبدو أن تلك السيرة كلها ملفقة |
| Önerdiğim şu biyografiyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر تلك السيرة الذاتية التي أوصيت بها؟ |
| Aptalca küçük bir biyografi hakkında bile, ki tüm bildiğim, bizim için avantajlı olacağı. | Open Subtitles | مع هذه السيرة السخيفة والتي حسب علمي ستكون لصالحنا |
| Şimdi sanırım onun biyografi konusundaki düşüncesi değişti, artık seninle aynı fikirde. | Open Subtitles | والأن أعتقد أنها غيرت رأيها بشأن السيرة مثلك أنت |
| biyografi olmayacak zaten, hayatta kalmak ve doğuştan erdemli olmaktan bahsedecek. | Open Subtitles | هذا لن يكون عن السيرة بقدر ما هو عن التغلّب على الغـرابة والطيبة الفطريّة |
| Konusu; Amerika'nın biyografi ve tarih, teori ve metot arasındaki belirgin ilişkileri. | Open Subtitles | إنه عن العلاقة الأميركية بين السيرة الذاتية والتاريخ |
| biyografi yazmak tuhaf bir iştir. | TED | كتابة السيرة الذاتية أمر عجيب تقوم به |
| Hiçbir şey, resminin ötesinde biyografi. | Open Subtitles | لاشىء اكثر من السيرة الرّسميّة الوحيدة |
| Belki de bir biyografi istememelerinin sebebi budur. | Open Subtitles | ربما لهذا لم يريدوا تفويض السيرة |
| Evet, ama resmi izin olmadan da 175 00:14:35,124 -- 00:14:36,499 bir biyografi yazabilir. | Open Subtitles | لكن سيظل قادراً مع ذالك أن يكتب السيرة |
| Bir biyografi Jules'un çalışmaları hakkında ilginin artmasına neden olabilir, | Open Subtitles | هذه السيرة ستثير إهتماماً بأعمال جولز |
| Bak, özgeçmişi ne kadar etkileyici olursa olsun hiçbirisi işi alamayacak çünkü hiçbirisi ben değil. | Open Subtitles | اصغي، مهما كانت السيرة الذاتية مذهلة، لا أحد سيحصل على الوظيفة لأن لا أحد منهم هو أنا. |
| Şu özgeçmişi ele alalım. | TED | ألقوا نظرة على هذه السيرة الذاتية. |
| Ama bu özgeçmişi sevdim. | Open Subtitles | لكني أعجبت بهذه السيرة وإليكي السبب |
| Geçen cuma söyledikleri biyografiyi hazırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكرتى تسجيل السيرة الذاتية الجمعة الماضية ؟ |
| Dünyayı kurtarmak, bir özgeçmişte epey iyi durur. | Open Subtitles | انقاذ العالم يبدو جيّد جدا على السيرة الذاتية |
| Bir süredir kişilerin öz geçmişlerinde belirtilen özellikler ve övgüye değer kişilik özellikleri arasındaki fark hakkında düşünüyorum. | TED | لطالما فكرت في الفرق بين فضائل السيرة الذاتية وفضائل خطاب التأبين. |
| Şimdi, Ulusal Portre Galerisinde, tablonun biyografisini bilmiyorsanız, o tablo size bir şey ifade etmez. | TED | الآن، في معرض الصور الوطني إذا لم تكن تعرف السيرة الذاتية للصورة فلا قيمة لها عندك |
| Ally, otobiyografik bir makalenin yasaklandığına dair herhangi bir örnek yok. | Open Subtitles | لم يكن هناك متقدم يريد ان ينضم في السيرة الذاتية للقضية |