| Alman turistler. Seni soyuyormuşum gibi yapacağım. | Open Subtitles | من أجل هؤلاء السيّاح الألمان، تظاهر بأني أسرقك. |
| turistler vatozlara yaklaşmaması akıllıca olur. | Open Subtitles | السيّاح سَيَكُونونَ حكماءَ لإعْطاء اللخمة أرض عريضة. |
| Arabayla kaçırıp, soyduğun turistleri arayıp, özür mü diledin? | Open Subtitles | إذاً السيّاح الذين سلبتِهم وسرقتِ سيارتهم اعتذرتِ لهم فقط؟ |
| Şirketim, sizin gibi turistleri koruma konusunda uzman. | Open Subtitles | شركتي، نحن متخصصون بالتأمين على السيّاح أمثالكم. |
| Burada kahrolası yüzlerce turist var! | Open Subtitles | حصل على الكثير من السيّاح الملعونين تعالى هنا على أية حال |
| Buradaki turistlerin neden otellerinden hiç çıkmadığını anlıyorum. A, öyle deme. | Open Subtitles | بأمكاني أن أرى الآن لماذا السيّاح هنا أبدا لا يتركون الفنادق |
| Ama ben İsrail'e gidecek turistlerden bahsediyorum. | Open Subtitles | لكني أتحدّث عن السيّاح يذهبون إلى إسرائيل |
| Böylece turistler benden 5 dolara onlarla resim çektirmemi istemiyor. | Open Subtitles | بذلك يأتي أحد من السيّاح ليطلبوا مني إلتقاط صورة معهم مقابل 5 دولارات |
| Ülkedeki Amerikalı turistler bizi baya meşgul ediyor. | Open Subtitles | يحـبُ السيّاح الأمريكيين في هـذهِ البلدة أن يبـقونا مـشغـولين دائماً |
| Bu ekonomik durumda şehrimizin ihtiyacı olan son şey ölü turistler. | Open Subtitles | في ظلّ هذا الاقتصاد، السيّاح الموتى آخر ما ينقص مدينتنا |
| Geride sadece gerçek yaşama dönüş zorunululuğunun yasını tutan turistler ve hayalperestler kalır. | Open Subtitles | تاركة ورائها السيّاح والحالمين يبكون على قرب العودة للحياة الحقيقة |
| turistler fotoğraf çekiyormuş. Ben de hepsinin kamera ve cep telefonlarını topladım. - Bakalım bir şey çıkacak mı... | Open Subtitles | السيّاح الذين يلتقطون الصور، جمعت كافة هواتفهم الخلوية، انظرا ماذا وجدت |
| Yaşlı turistler hastalandığında onlara sahte reçete satıyorum. | Open Subtitles | عندما يمرض السيّاح المسنّون، أبيعهم وصفاتٍ وهميّة. |
| turistleri ve onların paralarını, bu şehre çekecek bir yatırımda bulunduk. | Open Subtitles | حدث رياضي سيجذب السيّاح للبلدة و الأموال لجيوبكم |
| Meksika polisi turistleri hedef alıyormuş. | Open Subtitles | سمعت أنّ الشرطة المكسيكيّة يستهدفون السيّاح |
| Yaz turistleri gitti. | Open Subtitles | لقد غادر السيّاح و أصبحت البلدة لنا |
| Cesedin bir turist tarafından bulunduğuna ve bir süre su içinde kaldığına inanılıyor. | Open Subtitles | ،الجثة وجدت من قبل أحد السيّاح ويُظن إنها كانت في المياه لفترة .من الزمن |
| Bu binaya her gün binlerce turist girip çıkıyor. | Open Subtitles | الآلاف من السيّاح يدخلون ويخرجون من هذا المبنى كلّ يومٍ. |
| Havaalanlarında ve turistlerin yoğun olarak bulunduğu otellerde devriyeler arttırıldı. | Open Subtitles | عزّزت المقاطعة الدوريات في المطار وفنادق السيّاح المهمّة |
| Ben çocukken babam korucuydu ve burayı, ülkedeki en uğrak turistik park haline getirdi. | Open Subtitles | كان والدي حارساً في صغري و قد حوّل هذا المتنزّه لمقصد السيّاح الأوّل في الولاية |
| Şunu bilmelisiniz ki şu an ülkede turistten çok müfettiş var. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أنّكَ يجب أن تعرف فرغم ذلك هناك الكثير من المسؤولين من الأمم المتحدة لحضور الإنتخابات هنا في هذا البلد في الوقت الراهن وهناك الكثير من السيّاح |
| Turistlere erkenden tuzak mı kuruyorsun? | Open Subtitles | تُعيق هؤلاء السيّاح في وقتٍ مُبكّر؟ |