| Sadece bir tanesi CIA'e katılmıştı ve CIA bunu doğrulamıyor. | Open Subtitles | ما حدث أن واحد من المعتقلين إدعى ذلك لكن السي آي إيه لم تؤكد هذا الإدعاء |
| Hunt 1970'e kadar CIA için çalıştı. | Open Subtitles | هنت كان يعمل في السي آي إيه حتى عام 1970 |
| CIA'in benimle ilgili bir dosyası var. Görmek ister misin? | Open Subtitles | السي آي إيه لديهم ملف سري عني أتريد رؤيته؟ |
| Sevgilim CIA'ye bulaşma diyor. CIA, IRS ve motorcular. | Open Subtitles | صديقتي تقول لا تعبث مع السي آي إيه أو مع راكبي الدراجات البخارية. |
| Bu, CİA Müdürü'nü yataktan kaldırmaya yeter. | Open Subtitles | انه أمر لايقاظ مسـؤول السي آي إيه من نومه |
| CIA bir hedefi yok etmek istediğinde, önce benden izin alır. | Open Subtitles | و عندما تريد السي آي إيه التخلص من هدف فهم يطلبون إذناً مني أولاً |
| CIA tarafından takip ediliyorum, ve bunu riske atamam. | Open Subtitles | السي آي إيه تراقبني و لن أترك شيئاً للصدف |
| CIA tarafından takip ediliyorum, ve bunu riske atamam. | Open Subtitles | السي آي إيه تراقبني و لن أترك شيئاً للصدف |
| CIA'den, FBI'dan ve tanrı bilir başka kimden kaçıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتهرب من السي آي إيه و الأف بي آي و الله يعلم ماذا بعد |
| CIA bundan endişeli. | Open Subtitles | السي.آي.إيه مهتمين لديهم رجل يعمل على هذا |
| Bölgedeki en iyi CIA ajanları onlar, Sayın Başkan. | Open Subtitles | إنهم أهم عناصر السي آي إيه في المنطقة، سيادة الرئيس. |
| CIA başkanı kıyafetlerini almak için gerçek numarasını verir mi sence? | Open Subtitles | تعتقدين أن مدير السي آي إيه يستخدم رقمه الفعلي لاستلام ثيابه من المصبغة؟ |
| Bu bilgiyi CIA'e vermeyeceksin ve benden aldığını hiç kimseye söylemeyeceksin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبر أحداً أنني مصدرك، ولا يمكنك أن تخبر السي آي إيه. |
| Elimizde köstebek olduğuna dair kesin bir kanıt olmadığı sürece CIA başkanına meydan okuyamayız. | Open Subtitles | نتوقف. لا يمكننا التبليغ عن مدير السي آي إيه إن لم نكن نملك دليلاً قاطعاً أنه الخائن. |
| Bugün eski CIA başkanı Grayden Osborne'un dış düşmanlarımıza bir takım gizli bilgiler sattığı iddialarının doğruluğunu teyit edebilirim. | Open Subtitles | اليوم يمكنني أن أؤكد أن مدير السي آي إيه السابق غرايدن أوسبورن كان مسؤولاً عن تسريب معلومات سرية |
| Kendisi, senato istihbarat komitesiyle birlikte hareket edecek ve CIA'le tam bir işbirliği içerisinde çalışacak. | Open Subtitles | سيتواصل مع لجنة الاستخبارات في مجلس الشيوخ، ويتعاون مع السي آي إيه. |
| O yüzden en azından CIA'in resmi cümlesini tekrarlamaktan vazgeç. | Open Subtitles | وأقل ما يمكنك فعله هو أن تتوقف عن قول جملة السي آي إيه. |
| CIA müdürü Osborne'un ölümünden sorumlu köstebeği. | Open Subtitles | الخائن المسؤول عن مقتل مدير السي آي إيه أوسبورن. |
| CIA ajanlarının hayatlarını tehlikeye sokan köstebeği. | Open Subtitles | وتهديد حياة عناصر السي آي إيه الميدانيين. |
| Bildiğiniz üzre, ne zaman CIA, umm, sizi CIA adına çalışıyor kabul ediyorum. | Open Subtitles | تعرفين عندما قامت السي,آي,إيه و أفترض أنك تعملين معهم |