| Merdivenden tırmanmasına müsaade etmemeliydin. | Open Subtitles | كان يجب ألا تسمح له مُطلقًا بتسلق السُلّم. |
| Merdivenden çıkardığım yığının üzerine düştüm. | Open Subtitles | و بعدها سقطتُ من أعلى السُلّم إلى وسط تلك الفوضى. |
| Sen yaralıyı Merdivenden indir. | Open Subtitles | أنتَ خُذ المصابين عبر السُلّم. |
| merdivenin ne işe yarayacağını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأوضح لكم بخصوص السُلّم |
| merdivenin en altındakilere. | Open Subtitles | أدنى درجات السُلّم. |
| Merdivenlerde bekçilik yapıyor. | Open Subtitles | إنّها تحرس السُلّم |
| Odamdan çıktığımda annemi merdivenlerin dibinde buldum. | Open Subtitles | و دويّ تحطم، وآنما خرجتُمنغُرفتي.. وجدتُامي.. في قاع السُلّم. |
| Merdivenden çıkın! | Open Subtitles | اصعدوا السُلّم. اصعدوا السُلّم |
| Merdivenden düşünce tele dolanmış. | Open Subtitles | و سقطَت عن السُلّم و علقَت وسط الأسلاك. |
| Adli Tabip, Jimmy'nin Merdivenden düşme sonucu yoğun kan kaybından öldüğünü söylemiş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعيّ قال أن (جيمي) تُوفّيَ بسبب فقدان كميّات هائلة من الدّم، جرّاء سقوطه من على السُلّم. |
| Merdivenden çıkın. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}.اصعدوا السُلّم. |
| Sanırım burası merdivenin geldiği yer. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا مكان السُلّم. |
| Ellerini merdivenin üstünde tut James. - Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | (لا تدع يدك تترك ذلك السُلّم ، يا (جيمس كيف يبدو ؟ |
| Merdivenlerde. | Open Subtitles | بجانب السُلّم |
| Odamdan çıktığımda annemi merdivenlerin dibinde buldum. | Open Subtitles | و دويّ تحطم، وآنما خرجتُمنغُرفتي.. وجدتُامي.. في قاع السُلّم. |