| İlk tahmin adamın hırsızlık anında burada olduğu ve arkadan darbe aldığı yönünde. | Open Subtitles | النّظرية الحقيقيّة هي أنّه ... قام بإيقاف السّرقة وتمّ ضربه من الخلف |
| Beraber hırsızlık yaptığını arkadaşınız. | Open Subtitles | ذلك الذي إشتركت معه في السّرقة |
| hırsızlık bölümü onu yeraltına soktu, Los Angeles'taki fiyakalı bir çalıntı mal satıcısı gibi gösterdiler. | Open Subtitles | شعبة السّرقة أرسلته لإظهار براعته هنا في (لوس أنجلوس) |
| 24 saat sonra imza devreye girdi. Soygunla aynı anda, aynı yerde kopyalanmış IMEI numarasından bir sinyal geldi. | Open Subtitles | منذ 24 ساعة، لقد وجدوا استنساخًا آخر في نفس الوقت والمكان اللّذيْن حدثتْ فيهما السّرقة. |
| Soygunla ilgili sorgulandı. | Open Subtitles | سُأِلَ عن تلك السّرقة . |
| Duracağı yerleri bilirsem, soygunun ne zaman olacağını tahmin edebilirim. | Open Subtitles | إن علمتُ أماكن الاِلتقاط، بإمكاني تضييق اِحتملات مكان حدوث السّرقة. |
| - Belki birisi soygunun ortasında gelince, soyguncular kaçmışlardır. | Open Subtitles | ، لربما دخل زبونٌ في خضم السّرقة . فهرب السّارقون |
| Orospu çocuğu Soygundan birkaç gün sonra buraya geldi. | Open Subtitles | الوغد ، لقد جاء هنا بعد عدة أيّام من عملية السّرقة . |
| Soygundan hemen önce mesaj atmış birisine. | Open Subtitles | أرسل رسالةً قبل السّرقة مُباشرةً. |
| - Ve şeytanlık demek hırsızlık demektir. | Open Subtitles | -وإحداث الضّرر يعني السّرقة . |
| Büyük soygunun, korkusuzca tehlikeye atılman, ve şu köprü olayı Bu seni tam 3 kere mağlup yapar . | Open Subtitles | السّرقة الكبرى, تعريض للخطر المتهوّر, و ذلك يبني جسرًا على حركة ملكك ... ...يعمل لك ثلاثة مرّات خاسر . |