| ÖP BENİ Amacım doğru kişiyi tüm varlığımla tamamen sevmek. | Open Subtitles | كان هدفى فى الحياه أن أحب الشخص الصحيح بشكل تام |
| İnsan insana benzer. doğru kişiyi bulduğuna emin misin? | Open Subtitles | العديد من الناس يشبهونني هل انت متاكد إني الشخص الصحيح ؟ |
| Ama eminim doğru kişi orada bir yerdedir. | Open Subtitles | ولكني متأكد بأن الشخص الصحيح موجود بالخارج |
| Bilemiyorum...hiç yerleşmeyeceğimi söylerdim ama son zamanlarda doğru kişiyle tanışırsam düşünüyorum... | Open Subtitles | لا أعلم.. إعتدت على أن أقول أني لن استقر أبدا ولكن مؤخرا فكرت في لو أنني قابلت الشخص الصحيح.. |
| Yargıtay'a doğru adamı koymak gibi bir sorumluluğumuz var. | Open Subtitles | لدينا واجب لكي نتأكد أننا سنضع .الشخص الصحيح في المحكمة العليا |
| Tabii ki doğru insan olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | بالطبع، علينا التأكد أن لدينا الشخص الصحيح. |
| Bu iş için en doğru kişiye geldin. | Open Subtitles | لقد أتيتِ إلى الشخص الصحيح تماماً لأجل ذلك |
| Bazen düzenin bozulur insanları doğru okursun ama yine de yanlış şeyi yaparsın. | Open Subtitles | أحياناً تفقدين الآيقاع تقرئين الشخص الصحيح ولكنك لا تزالي تفعلين الشئ الخاطئ |
| Tam da olman gereken yerdesin ve tam da olman gereken kişisin. | Open Subtitles | وانتِ في المكان الصحيح تماماً وانتِ الشخص الصحيح تماماً |
| Hayatının geri kalan bölümünü geçirmek için doğru kişiyi seçtin, Luke. | Open Subtitles | لقد اخترت الشخص الصحيح لإكمال حياتك معه، لوكاس |
| Belki de doğru suç için doğru kişiyi görmek. | Open Subtitles | ربما رؤية القبض على الشخص الصحيح للجريمة الصحيحة |
| Bence doğru kişiyi yakaladığımızdan emin olana dek incelemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | إنني أعتقد فقط بأن علينا متابعة التحقق من هذا حتى نتأكد من أننا حصلنا على الشخص الصحيح |
| Bak, doğru kişiyi cezalandırdığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، أود فقط التأكد من أنكِ تُعاقبين الشخص الصحيح |
| Bak, ya yanlış kişiyle evlenseydim ve doğru kişi dışarıda bir yerlerde ise,bunu biliyordum. | Open Subtitles | اذا تزوجت الشخص الخطاء و الشخص الصحيح كان هناك و انا اعلم |
| Çünkü, kendine bir eş seçtiğinde onun doğru kişi olduğuna emin olmalısın. | Open Subtitles | حسناً, عندما تختار محبوبتك يجب أن تتأكد أنك أخترت الشخص الصحيح |
| Belki. Onlardan biri doğru kişi olabilir. | Open Subtitles | ربما، احدهم قد يكون هو الشخص الصحيح |
| Sheldon, doğru kişiyle birlikteysen sorun çıkmaz. | Open Subtitles | شيلدون ان كنت مع الشخص الصحيح سيكون الامر على ما يرام |
| Bu doğru kişiyle paylaşman gereken bir şey olmalı. | Open Subtitles | إنه شيء تشاركينه مع الشخص الصحيح |
| doğru adamı yakaladığımızı anlayacağınıza eminim. | Open Subtitles | انا متاكدة بانك ستتفق معي لقد امسكنا الشخص الصحيح |
| Belki de doğru adamı fark edebilmek için bütün o yanlış adamları tanıman gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما عليك أن تمري بكل الرجال الخطأ... لتتعرفي على الشخص الصحيح... |
| Kendimi doğru insan için ayarlıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الإنضمام إلى صف الشخص الصحيح |
| Hayır, Mike konuşur ve polisleri doğru kişiye yönlendirirse olmaz. | Open Subtitles | لا، ليس اذا فتح مايك فمه وارسل الشرطه للبحث عن الشخص الصحيح |
| Bazen düzenin bozulur insanları doğru okursun ama yine de yanlış şeyi yaparsın. | Open Subtitles | أحياناً تفقدين الآيقاع تقرئين الشخص الصحيح ولكنك لا تزالي تفعلين الشئ الخاطئ |
| Ve olman gereken kişisin. | Open Subtitles | وانتِ الشخص الصحيح تماماً |