| Bu kişi de kaçıp gitmeyi istiyor olabilir, ancak güneş misali, sadece yukarı çıkabilmektedir. | TED | هذا الشخص قد يهرب أيضًا، ولكن تحصن بمثال الشمس، إنه قد يشرق فقط. |
| Yani o adam kaç kişiyi öldürmüştü... ..60, 80, 100 kişi mi? | Open Subtitles | إنك محظوظة أنك بقيت على قيد الحياة أعني أن ذلك الشخص قد قتل 60، 80، 100شخصاً |
| Yani o adam kaç kişiyi öldürmüştü 60, 80, 100 kişi mi? | Open Subtitles | إنك محظوظة أنك بقيت على قيد الحياة أعني أن ذلك الشخص قد قتل 60، 80، 100شخصاً |
| Dedektifin, kişinin öldüğünü düşündüğünü varsayabiliriz. | TED | لنفترض أن المحقق يعتقد بأن هذا الشخص قد وافاه الأجل |
| O zaman bu kişinin olayı gördüğünü veya duyduğunu varsayabiliriz. | Open Subtitles | ونظن ان هذا الشخص قد رأى او سمع الأحداث التى سبقت الحادثة |
| Önce vur sonra da adam öldüğü için soru sorma. | Open Subtitles | أطلق النار أولا ولا تسأل لاحقا لأن الشخص قد مات |
| Dedikleri gibi, bu adamın kendini öldürmüş olmasının mümkünatı yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون هذا الشخص قد قتل نفسه كما يقولون |
| Bu kişi, Emily tökezlesin diye süpürgeliğe bir vida yerleştirip ip gerdi. | Open Subtitles | انا أقول ان هذا الشخص قد وضع مسمار فى ترابزين السلم وقد ثبت فيه سلك من الناحية الأخرى لتتعثر السيدة فيه |
| ...hayatının bu kısmı sonra erdi ve o kişi artık hayatında değil. | Open Subtitles | أن هذا الجزء من حياتك انتهى ان هذا الشخص قد خرج من حياتك |
| O kişi seninle görüşebilmek için 5 yıl sabretti Unni. | Open Subtitles | هذا الشخص قد انتظر 5 سنوات فقط لمقابلتك، أونــي |
| Diyorsun ki, bu kişi benimle gerçekten ilgilenebilir. | Open Subtitles | إذن فأنت تقول أن ذلك الشخص قد يكون مهتماً بالفعل؟ |
| Bir kişi yalnız çok sevdiği başka birinden ciddiyetle nefret edebilir. | Open Subtitles | الشخص قد يكره أحدا ما لحد كبير جدا فقط عندما يحب هذا الشخص أحدا ما بهذا الشكل |
| Umarım bunlar yapıldığında bu kişi ölü haldedir. | Open Subtitles | آمل أن يكون هذا الشخص قد مات فعليًا حينما حصل ذلك |
| Mesela hat sanatı, Çay Merasimi Yolu ve çiçek düzenlemesi, bunlar sıradan zamanlarda bir kişinin hayatının bir anını estetik bir biçimde renklendirmenin bir yoludur. | Open Subtitles | تمامًا كخط اليد، حفلة الشاي، ترتيب الزهور، وهذا يعني أن لحظة الشخص قد تتحول للحظة جميلة واستثنائية في الوقت والفراغ. |
| Bu eşyalar ruhen dengesiz birine ait ama bu kişinin fantezilerini gerçekleştirdiğine dair bir şey bulamadım. | Open Subtitles | الأدلة هي من عمل شخص مضطرب لكن لا يوجد شيء هناك ليقنعني ان ذلك الشخص قد تصرف |
| Bu kişinin sen olabileceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | أسبق وأن فكرت أن ذلك الشخص قد يكون أنت؟ |
| O kişinin Wellstone'un işin içinde olduğunu bilmesi uzak bir ihtimal. | Open Subtitles | إنها فرصة بعيدة أن ذلك الشخص " قد يعرف تورط " ويلستون |
| Bu adam yüzlerce fare kafası nakli yapıyordu. | TED | إذًا فهذا الشخص قد زرع مئات رؤوس الفئران. |
| Yani bu adamın kendi ölümünü tahmin ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتحاولين إخباري أن هذا الشخص قد تنبأ بمصرعه بالفعل؟ إننا لم نعثر على جثته. |
| Tek bildiğimiz adamın birkaç kardeşi olduğu. | Open Subtitles | أعني، على ما نعرفه ذلك الشخص قد يكون لديه أخوان |