Hayır ama mağaza dijital kameralar kullanıyor. Ve kasetleri gönderdiler. | Open Subtitles | أجل، لكن المحل يستخدم أجهزة مُراقبة رقميّة، وأرسلوا الشرائط للتو. |
kasetleri yok etmem gerekiyor. | Open Subtitles | ما الذي فعلته؟ لا بد أن أدمر تلك الشرائط |
Evine dönüp gözünden kaçan tek şeyin bu kasetler olmadığından emin olmanı öneririm. | Open Subtitles | أقترحُ أن تعودَ للمنزِل وتتأكد أنّ هذه الشرائط ليست الشيء الوحيد الذي فوّته. |
Bu kasetlerde kayıp kadınların isimleri var. | Open Subtitles | هذه الشرائط عليها اسماء النساء المفقودات |
Çoğunlukla. Tamam belki bazen kötü bir günse, birkaç kaçak kaset dinlerim. | Open Subtitles | على الأغلب, لكنني قد استمع لبعض الشرائط القديمة عندما أمر بيوم سيء |
Yemeğimizi yiyelim, videoları teslim edelim ve gidelim bu kasabadan. | Open Subtitles | حسناً، لنأكل و نقوم بتوصيل الشرائط و نخرج من المدينة |
Kız kardeşiniz tatil için kırmızı kurdele arıyordu. | Open Subtitles | أختك تقوم بتجهيز الشرائط الحمراء من أجل لمسة الإحتفال |
Pekala, son bir aylık kasetleri al ve onlar ile başla. | Open Subtitles | حسنا احصل على الشرائط من شهر مضى وابدأ فى المحاكاة بواسطة الكومبيوتر |
Şu kasetleri görmek istiyorum. Ve neler olup bittiğini bilmek. | Open Subtitles | أريد أن أرى هذه الشرائط أريد أن أعرف ما الذى حدث؟ |
Kaçırılmayı araştırıyorlar, kasetleri değil. | Open Subtitles | إنهم يحققون بشأن تهمة الخطف ليس بشأن الشرائط |
Bu çok saçma. Bu kasetleri ben dizmiş olsaydım, özel domino dizliğimi giyiyor olurdum. | Open Subtitles | هذه سخافة ، إن رتبت هذه الشرائط ، كنت لأرتدي وسادتي الركب لترتيب الدومينو |
Bazı geceler kasetleri izliyorum ve neler kaçırdığıma şaşırıyorum. | Open Subtitles | في بعض الليالي أعيد مشاهدة الشرائط أندهش علي ما فوّتة |
Her formattaki disk' hepiniz sunu deneyin. Kendi yapımım derleme kasetler. | Open Subtitles | انظروا الى هذا مجموعه من الشرائط التى صنعتها |
Korsan kasetler satmak yanlıştır Müzisyenler yaşamak için o gelire muhtaçtır | Open Subtitles | بيع الشرائط المهربة فعل خاطئ، يعيش الموسيقيون على ذلك الدخل. |
Ölü kızların herhangi birisinin porno kasetlerde olduğu teyit edildi mi? | Open Subtitles | هل لدينا تطابق بين اى من الفتيات من الشرائط والضحايا؟ |
Kamera, kaset ve teknik destek gerektiğinde sağlanacak. | Open Subtitles | كاميرات الفيديو ، الشرائط ، الدعم الفني كل شيء سيكون متوفر |
Hayır, kız arkadaşım bana internet videoları yollar. | Open Subtitles | كلا, صديقتي ترسل لي دائماً تلك الشرائط عبر الأنترنت |
Bileklerine ve boynuna hep kurdele bağlar. | Open Subtitles | إنها تبدو كما الأميرات إنها ترتدي تلك الشرائط حول معصمها وعلى عنقها طوال الوقت |
Eğer katil her anı izleyip zevk alıyorsa bu kasetlerden birinde görünmüş olmalı, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان القاتل يراقب و يستمتع بكل دقيقة فلابد أن يكون موجوداً في هذه الشرائط, صحيح؟ |
Beyaz adam sana şerit taktı diye, şimdi sahip gibi herkese emir yağdırıyorsun. | Open Subtitles | منحك البيض بعض الشرائط على صدرك فأصبحت تأمر الجميع و تصرخ في وجوههم |
Holografik bantları kopyalamaya ve basmaya başlayın. | Open Subtitles | ابدأوا نسخ وطباعة الشرائط المكتوبة يدوياً. |
Jack. Jack, o video kayıtlarının altın biletimiz olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | جاك، لقد أخبرتك أن هذه الشرائط المسجلة ستكون ورقة إنتصارنا |
Eğer o bantlar, masum bir kalabalığını gösterseydi şimdi onları izliyor olmaz mıydık? | Open Subtitles | لو ان تلك الشرائط أظهرت حشد سعيد من المتظاهرين السلميين نحن سننظر له إعتراض، سيدى هذا إحتقار |
İlk olarak, işlediği suçların kanıtı olan bilgisayarındaki videolar. | Open Subtitles | اولا, الشرائط التي تورطه التي يبقيها في حاسوبه |
Garth şu kasetlere bakmam lazım. | Open Subtitles | جارس, انا اريد ان اشاهد هذة الشرائط من اجل سَبق اعلامي |
Bizi linç etmeden önce genellikle üzerimizdeki şeritleri çıkarırlar. | Open Subtitles | عادة ينزعون الشرائط والأشياء قبل أن يشنقونا |
Şu anda 12 farklı yapı inşa ediyoruz çünkü bu şekilde yapay kromozomun içerisine koyabileceğimiz Kasetlerin (ÇN: Biyolojik bir terim) ve genlerin çeşitlerini arttırabiliriz. | TED | إذاً فنحن الآن نعمل على عدة أشكال مختلفة، لأنه يمكننا تنويع الشرائط والجينات التي تذهب لهذه الكروموزومات الإصطناعية. |