| Güneş doğduğunda çoktan gitmiş olabilirim. Yine de teşekkür ederim. | Open Subtitles | ، قد أتحرّك قبل الشروق لكنّي بحـاجة لئن أشكركم |
| Güneş doğmadan burayı terk et. Geri dönersen seni öldürürüm. | Open Subtitles | والان غادر هذ المكان مع الشروق عد وأنا سأقتلك |
| Gitmek istiyorsanız, devam edin! Hey, Jimmy! Siz, çocuklar, güneşin doğuşunu beklemek istemediğinizden emin misiniz gece iyi bir dinlenme istemediğinizden? | Open Subtitles | مهلا,اأنت متأكد بأن رجالك لايريدون الانتظار حتى الشروق ؟ |
| Gün doğumundan gün batımına kadar dayanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت احاول أن أبقى مستيقظاً بين الشروق إلى الغروب |
| O gün, Şafak vakti babamın sarkacını, yastığımın altında bulduğumda anlamıştım. | Open Subtitles | ،ذلك اليوم وقت الشروق عندما وجدت بندوله أسفل وسادتي انتابني يقين |
| Sunrise radyosunu dinlemektesiniz, ben Tracy. | Open Subtitles | هذا تريسي وانت تستمعون الى راديو الشروق |
| Bayan Lawdale şafaktan 2 dakika sonrasına kadar hayattaydı. | Open Subtitles | إنه قانون البقاء فعلها بعد الشروق بدقيقتين |
| Adam, gitmeliyiz. Güneş doğuyor. Hadi! | Open Subtitles | اّدم علينا أن ننتهى بسرعة, فالشمس على وشك الشروق |
| Güneş doğduktan batana dek kaldırımları arşınlayacağız. | Open Subtitles | حسنا؟ الشروق إلى الغروب. نحن سوف يسحق أن الرصيف. |
| Güneş doğmak üzere, bu deneyi bir kez daha yapma şansı bulamayabiliriz. | Open Subtitles | , أوشكت الشمس على الشروق قد لا نحظى بفرصة , للقيام بهذهِ التجربة ثانية عليّ أن أفعلها |
| Güneş doğmak üzere, bu deneyi tekrar yapamayabiliriz. | Open Subtitles | , أوشكت الشمس على الشروق قد لا نحظى بفرصة |
| Biraz Güneş ışığı temiz hava ve su tam ihtiyacım olan şeyler. | Open Subtitles | بعض الشروق هواء منعش ,ماء فقط ما كنت أحتاجه |
| Güneşin tepelerin arkasından doğuşunu izlemek için erkenden kalkardım. Evet. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن أستيقظ مبكراً لأتمكن من رؤية الشروق من خلف التلال |
| Gün doğumundan gün batımına kadar dayanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت احاول أن أبقى مستيقظاً بين الشروق إلى الغروب |
| Benimkini her gün Şafak söktüğünde birkaç dakika açık tutacağım. | Open Subtitles | سوف أشغل خاصتي لمدة دقائق قليلة كل يوم عند الشروق |
| O ateş topu, Sunrise Tepesindeki özel bir konutmuş. | Open Subtitles | "ذلك الانفجار كان بالقرب من "جبل الشروق |
| Haftada yedi gün şafaktan gece ikiye kadar buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من الشروق الى الثانية صباحا,سبعة ايام في الأسبوع |
| Gün doğumu zamanı alakasızdır. | Open Subtitles | مثل منتصف الليل لدى الغرب، ووقت الشروق في هذه الحالة غير ذي صلة |
| Yeşil ışık gün batımında olur, şafakta değil. | Open Subtitles | والضوء الأخضر يحدث عند الغروب ليس الشروق |
| Yarın güneşin doğuşu altıyı çeyrek geçe. Zamanında uyandır. | Open Subtitles | الشروق غداً بتمام السادسة والربع أيقظيني بوقت مبكر |
| şafakta Murano ve bir sürat teknesi. | Open Subtitles | الفجر. أي قارب سريع إلى مورانو عند الشروق. |
| Sabah erken kalkıp, beraber gün doğumunu izleyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا النهوض مبكراً ومشاهدة الشروق معاً؟ |
| Kasabada gün batımından gün doğumuna kadar sokağa çıkmak yasak olacak. | Open Subtitles | و نفرض حظراً للتجوال في كل المدينة من الغروب وحتى الشروق |
| Çatıdan gelebilecek bir havan mermisini durdurabileceğini zannetmiyorum ayrıca Güneşi de severim. | Open Subtitles | نعم, ولكنه لن يتصدى لقذيفه قادمه من السقف كما تعلم إضافة إلى ذلك أحب الشروق |