| Fotoğraftaki bu küçük lentiküler tabakayı hareket ettirdiğinizde, sıfır bant genişliğinde bir dudak senkronizasyonu meydana geliyordu. | TED | لذا عندما تحركون تلك القطعة الصغيرة من الورقة العدسية مع الصورة، فإنها تتزامن مع الشفة عند عرض نطاق صفر. |
| dudak Louie tam arsız Kedi' yi indiriyordu, | Open Subtitles | لوي الشفة قد قتل عن طريق القطة التي نعرفها |
| dudak altı? Tam buraya bırakabilirim. | Open Subtitles | لحية صغيرة بأسفل الشفة يمكنني تربيـة لحية صغيرة هنا |
| Ve ağzın köşesinde, üst dudağa yerleştirdiğimiz de uyarıldığında alt dudağı kaldıracak. | Open Subtitles | و سنضعها في زاوية الفم و الشفة العليا بجيث ترفع الشفة السفلى عندما تنقبض و تساعد على الكلام |
| Ve belki de en önemlisi ağzın köşesini ve üst dudağı kaldırıp gülümseme yaratabilecek. | Open Subtitles | أنها سترفع زاوية الفم و الشفة العليا لتحاكي ابتسامة |
| Üst dudağını bir sil! | Open Subtitles | امسح الشفة العليا انا اكبر الصورة من اجل لقطة قريبة |
| Bu sıradan bir ruj. | Open Subtitles | الذي عندي هنا إنبوب عادي من لمعان الشفة. |
| dudak izlerinin fazlasıyla parmak izlerine benzediğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين أن طبعت الشفة مثل بصمات الأصابع؟ |
| Tamam, elimizde bir alt dudak dövmesi var. | Open Subtitles | حسناً, نستطيع ان نلقي اللوم على الوشم بسبب إنتفاخ الشفة |
| Az kalsın seksi dudak yalamasını yapacaktım, ki henüz gelmedim oraya. | Open Subtitles | كنت على وشك اللجوء لحركة لعق الشفة المثيرة والتي لم أتقنها بعد |
| Annem o dudak süpürgesiyle süpürülmeyi severdi. | Open Subtitles | أنظر لهذا الشارب أمي ستحب أن يتم أجتياحيا من قبل هذه الشفة التي كالمكنسة |
| O dudak süpürgesiyle süpürülmeye bayılırım. Onlara çavuşa attığımız mesajdan da bahset. | Open Subtitles | سأحب أن يتم أجتياحي من قبل هذه الشفة التي كالمكنسة و أخبرهم عن الرسالة التي أرسلناها للرقيب |
| Hatta yarık dudak için geliştirdiği forseps şu an Avrupa'da standart olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | في الواقع، ملقط الشفة الأرنبية الذي عدّله هو الآن المستخدم في أوروبا |
| Çeneyi Çizersin,dudağı Dağıtırsın Düzeltmek Yerine | Open Subtitles | إذا جرحت الذقن , سوف تشق الشفة , بحيث لن تلتئم أبداً |
| Çeneyi kırparsın, dudağı düzeltemeyecek kadar biçersin | Open Subtitles | إذا جرحت الذقن , سوف تشق الشفة , بحيث لن تلتئم أبداً |
| Pekâlâ bu çocuğun sadece dudağı yarık. | Open Subtitles | حسناً، إنها الشفة المشقوقة فقط، وإذا نظرت هنا.. |
| dudağını gördünüzmü? Bu bir iğrenmeydi. | Open Subtitles | هل ترى الشفة ، هذه علامة اشمئزاز |
| Bu acılı ruj dudaklarım niye şişiyor anladım | Open Subtitles | الشفة المنتج. لا عجب أن له الشفاه لم تكن كبيرة. |
| Bu dudakla ilgili destansı bir şiir yazabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أكتب قصيدة ملحمية عن هذه الشفة. |
| Ama, güzellik işareti dudağın üstünde olur. | Open Subtitles | اه، ولكن علامات الجمال تذهب فوق الشفة. |
| Dudağının tadıyla ilgili. | Open Subtitles | الطريقة الأذواق الشفة العليا الخاص بك. |
| "Üçüncü krem şantiyi dudağımın erişeceği yere koysunlar ki | Open Subtitles | "خذ هذا السوط الثالث إلى أعلى الشفة |