| Oğlum kızgın güneşin altında şapkasız dolaşıyor. | Open Subtitles | صغيري في الخارج تحت الشمس الحارقة بدون قبعة مكسيكية |
| Sıçan kızgın güneşin altında köşede durup... ~ ...böyle bir günde inanacak bir şeyi bekliyordu. ~ | Open Subtitles | â™ھ يقف الواشي في الزاوية تحت أشعة الشمس الحارقة â™ھ â™ھ كان ينتظر طوال النهار شيئًا يؤمن به â™ھ |
| Baygın düşene kadar dövüldüm ve uyandığımda da kızgın güneşin ortasında kalmıştım. | Open Subtitles | فقدتُ الوعي وإستيقظتُ في الشمس الحارقة. |
| Büyükannemlerin evinin dışında, Hindistan'ın kalabalık sokaklarında insanların, kavurucu güneşin altında çeşmeden su doldurmak için epey uzun bir kuyrukta beklediğini gördüm. | TED | خارج منزل جدي في شارع مزدحم بالهند، رأيت أناساً يقفون في صفوف طويلة تحت الشمس الحارقة يملؤون دلاء بالمياه من صنبور. |
| Dört saat kavurucu güneşin altında bir kamyonun geçmesini bekledim. | Open Subtitles | ولأربع ساعات تحت الشمس الحارقة أنتظر شاحنة لكي تمر |
| Kazman ne kadar uzun sürerse, güneşin altında da o kadar fazla kalırsın. | Open Subtitles | كلما طال وقت الحفر كلما بقيت أكثر فى الشمس الحارقة |
| Kötü bir çocuğu alıp, ona bütün gün güneşin altında çukur kazdırırsan iyi bir çocuğa dönüşür. | Open Subtitles | لو جعلت ولد فاسد يحفر كل يوم فى الشمس الحارقة فسيتحول إلى ولد صالح |
| Ölüler, kavurucu güneşin altında o kasvetli, ıssız mezarlıkta huzur içinde yatabilirler... | Open Subtitles | -المعاناة الإنسانية . -الموتى يرقدون بسلام في تلك المقبرة المهجورة تحت الشمس الحارقة |
| Kavurucu güneşin altında konuşmalar yaparız. | Open Subtitles | نعطي الخطب تحت الشمس الحارقة. |