| Şimdi anladım. Elbiselerin seni kızıl güneş ışığından koruyor. Ama bu sıcaklığa fazla dayanamaz. | Open Subtitles | فهمت الآن، ثوبكم هذا يحميكم من أشعة الشمس الحمراء لكنه لن يصمد طويلاً امام هذه الحرارة |
| Lazerler kızıl güneş radyasyonunu taklit ediyor. | Open Subtitles | آشعة الليزر تُحاكي إشعاعات الشمس الحمراء |
| kızıl güneş Çin'e özgü bir anlatım biçimidir, şafak ya da doğu demektir. | Open Subtitles | الشمس الحمراء. هذه من المعتقدات الصينية. يعني الفجر أو الشرق. |
| Evlilik ise o kızıl güneşin battığı denizdir. | Open Subtitles | الزواج هو البحر الذي فيه تغربُ تلك الشمس الحمراء |
| Ama biz kızıl güneşin altındakiler daha çok şöyleyiz: | Open Subtitles | أما نحن سكّان أسفل الشمس الحمراء فنحن هكذا... |
| Galiba kızıl güneş'i zihninden Bayan Martian temizledi. | Open Subtitles | سآخذ ذلك الآنسة مارشن نظفت " الشمس الحمراء " من عقلك ؟ |
| Benim aksime Superman kızıl güneş altında güçlerini kaybediyor, değil mi? | Open Subtitles | بخلافي، (سوبرمان) يفقد قواه خلال التعرض لأشعة الشمس الحمراء |
| kızıl güneş. Fazla vaktim yok. | Open Subtitles | الشمس الحمراء! |