| Randy, o sadece Güneşin bulutların arkasından doğuşu. | Open Subtitles | راندي، هذا الضوء سببه خروج الشمس من وراء الغيوم |
| Tüm hayvanlar az bulunsun ya da yaygın olsun Güneşin enerjisine bağımlıdır. | Open Subtitles | كلالحيوانات،نادرةأوشائعة ، تعتمد في النهاية علي الشمس من أجل طاقتها. |
| Şerif, kasabanın delirmesini önleyen tek şeyi ... bir kaç gün sonra Güneşin batıcağını gösteren tek şeyi iptal edersen ... | Open Subtitles | إذا كنت إلغاء , وفقط ان المدينة لا عادة... هذا هو الشيء الوحيد الذي يذكرنا بأن غروب الشمس من بضعة أيام... |
| Sonra Bedford dağına çıkıp çamları koklar ve gün doğumunu izleriz. | Open Subtitles | ثم يمكننا أن نتسلق جبل "بيدفورد" ونشتم الصنوبرات ونشاهد شروق الشمس من الأعلى |
| Güçlenmek, büyümek ve üretmek için gökyüzünden gelen Güneş ışığını kullanır. | Open Subtitles | انها تستخدم ضوء الشمس من السماء لتقوية نفسها و تنمو وتتكاثر. |
| Sanki benim için Güneşi parlatıyorlar | Open Subtitles | أشعر كما لو أنهم يصقلون الشمس من أجلي |
| Güneşin doğuşunu izlediğimiz kayanın olduğu ve ilk kez öpüştüğümüz yerde. | Open Subtitles | حيث شاهدنا شروق الشمس من على نفس الصخرة حيث شاركنا أوّل قبلاتنا. |
| Şey, Yer gözlemcileri genellikle Güneşin konumundan faydalanarak... - ...çeşitli hesaplamalar yaparlar. | Open Subtitles | حسناً، مساحو الأرض غالباً ما يستخدمون موقع الشمس من أجل حساباتهم |
| Hiç Napa Vadisi'nin üzerindeki bir balondan, Güneşin doğuşunu izledin mi? | Open Subtitles | هل رأيتي شروق الشمس من أي وقت مضى من البالون على وادي نابا؟ |
| Sen Güneşin doğuşunu görmemişsindir. | Open Subtitles | ربما لم تري شروق الشمس من قبل أليس كذلك ؟ |
| Mars'ta yürümek, başka bir gezegenden Güneşin batışını izlemek. | Open Subtitles | على المشي على سطح المريخ لمشاهدة غروب الشمس من كوكب آخر. |
| Şafaktan alacakaranlığa kadar Güneşin kavisini takip ederek her gün maksimum enerjiyi alırlar. | Open Subtitles | إنهم يتبعون الشمس من الصباح حتى المساء لامتصاص أقصى معدل من الطاقة كل يوم |
| Güneşin doğudan doğması kadar müvekkilimin masumiyeti nettir. | Open Subtitles | من المؤكد كشروق الشمس من الشرق أن موكلي سيُبرّأ |
| Güneşin pencerenin içinden geçtiğini hatırlıyorum. | TED | أتذكر انسياب أشعة الشمس من النافذة، |
| Oluşan Güneş yanığını gösterdi kolunun altında Güneşin hiç parlamadığı yerde! | Open Subtitles | "تسللت ذراعه الحمراء في مؤخرتي التي لم يدخلها نور الشمس من قبل" |
| Sonra Bedford dağına çıkıp çamları koklar ve gün doğumunu izleriz. | Open Subtitles | نسبح فيها ثم يمكننا أن نتسلق جبل "بيدفورد" ونشتم الصنوبرات ونشاهد شروق الشمس من الأعلى |
| Aslında benim durumumda, senin de göreceğin gibi Güneş tam olarak orada parlıyor. | Open Subtitles | في الواقع، في حالتي، كما سنرى، هذا هو بالضبط حيث تشرق الشمس من. |
| Tekrar tekrar soluklaşmaya ve sonra yeniden parlamaya başlıyor, Güneş ışığı oblong bir cismin dört yanından yansıdığı sürece olduğu gibi. | TED | لقد بدأ يبهت بعد ذلك لمع وبهت ولمع وبهت مرة أخرى. كما ينعكس ضوء الشمس من أربعة جوانب من جسم مستطيل الشكل. |
| Sanki benim için Güneşi parlatıyorlar | Open Subtitles | أشعر كما لو أنهم يصقلون الشمس من أجلي |