| pancar, sarmısak ve soğanla terbiye edilmiş tavuk derisi, ithal votka şişeleri ve az miktarda Osetra balığı yumurtaları. | Open Subtitles | الشمندر الأحمر ,زجاجات الفودكا الفارغة المستوردة وأثار لبيض سمك أوسيترا. ضعها مع بعض على ماذا نحصل ؟ |
| Çok fazla pancar yiyorsun, elektrikli diş fırçası kullanıyorsun, ve günde altı saatten az uyuyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تأكل الكثير من الشمندر لديك فرشاة أسنان كهربائية وتنام أقل من ست ساعات يومياً |
| pancar satışlarını ikiye katlamanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود طريقة لمضاعفة مبيعات الشمندر |
| Şeker pancarı çiftçilerinin 10-15 tane çocukları vardı. | Open Subtitles | فمزارعو الشمندر ينجبون من 10 إلى 15 ابناً |
| Pancardaki kırmızı betamine dişlerindeki plaklarda depolanıyor, bunlar da dişlerini fırçalarken dağılıyor. | Open Subtitles | البيتامين الأحمر من الشمندر يصبغ رواسب البلاك على أسنانك ثم يدور على أسنانك بالكامل بسبب فرشاتك الكهربائية |
| Kerevizli pancar salatası, ızgaralanmış rezene ve haşlanmış soğuk somon. | Open Subtitles | انا اسبح في المشاكل سلطة الشمندر مع جذور الكرفس الشمر المشوي و سمك السلمون المسلوق البارد ماذا؟ |
| Daha dün, bir çiftliği ve pancar yakıtıyla ilgili boş hayalleri olan ortalama, sıradan bir kağıt satış elemanınızdım. | Open Subtitles | بالأمس, كنت مجرد بائع ورق إعتيادي مع مزرعة وحفنة من أضغاث الأحلام عن وقود الشمندر |
| Kazayakları; pancar, ıspanak ve dikenlerle yakın akrabadır. | Open Subtitles | إنها قريبة الإرتباط من الشمندر , السبانخ , وأعشاب الصحراء |
| Borşumdaki pancar, şapkamdaki kürk bugüne kadar etkilendiğim tek kadın, tek. | Open Subtitles | التي هي بمنزلة الشمندر في حسائي و الفرو على قبّعتي الوحيدة التي انجذبت إليها على الإطلاق |
| pancar yediğimde bir bakmışsın ishal olmuşum. | Open Subtitles | أعني أنني أتناول الشمندر أعاني من اسهال دائم |
| Şekerle kaplanmış havuçlu pancar, ayrıca garam masala. | Open Subtitles | أنه جذر الشمندر المغطى بالسكر مع الجزر، وأيضا التوابل الحارة. |
| Dostum, üzgünüm. Kanlı pancar Kökü istek kabul etmez. | Open Subtitles | آسف يا صديقي، ولكن الشمندر الدامي لا يأخذ الطلبات |
| Bacadan çıkıp pancar tarlalarını geçiyoruz. | Open Subtitles | فخرجنا من قاع الحادور الساقط وأنطلقنا مسرعين على طول حقل الشمندر |
| Ardından pancar salatasını kıvırcık marul ve... | Open Subtitles | التـالي أريـد أن أبـدل سلطـة الشمندر .. بسلطـة لب الخس اللذيذة |
| O yüzden mutlaka bir akşam yemeğine gelip pancar salatamı bizzat tatmalısınız. | Open Subtitles | من الملائم أن تأتي على العشاء وتتذوق سلطة الشمندر بنفسك |
| O yüzden mutlaka bir akşam yemeğine gelip pancar salatamı bizzat tatmalısınız. | Open Subtitles | من الملائم أن تأتي على العشاء وتتذوق سلطة الشمندر بنفسك |
| Orman geyiklerle dolu pancar turşuları ve annemin reçeller. | Open Subtitles | الغابة مليئة بالغزلان مُربى امي و مخلل الشمندر |
| -Tanrım, ben şeker pancarı yemem. | Open Subtitles | هذا مقرف .. فأنا لن أتناول الشمندر |
| Ruslar pancarı niye bu kadar severler? | Open Subtitles | لماذا يحب الروس الشمندر إلى هذا الحد؟ |
| "pancar sezonu sonunda açıldı." ile "Pancardaki kırmızı kökler kanser korkusuna yol açıyormuş". arasındaydı. | Open Subtitles | فقد كانت بين إيميل " لقد حل أخيراً موسم الشمندر " وإيميل " اللون الأحمر للبراز الناتج عن " الشمندر قد يشير إلى الإصابة بالسرطان |
| Şu pancarları dene. | Open Subtitles | جرب هذا الشمندر لقد غليته حتى احمر لونه |
| Cucina, pancarlardan konuşalım. Adını Kalbe Giden Şekerli Yol olarak düşündüm. | Open Subtitles | لن يحدث ذلك كاترينا , فلنتحدث عن الشمندر |