| Maalesef, bugün Şükran Günü. Elçilik Pazartesi gününe kadar kapalı. | Open Subtitles | للأسف نحنُ فى عيد الشُكر السفارات مُغلقة إلى يوم الأحد |
| Şükran gününde eve dönmeni sağlamamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن اؤكد له بأنك ستعود إلى الوطن مع حلول عيد الشُكر |
| Şükran gününde eve dönmeni sağlamamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن اؤكد له بأنك ستعود إلى الوطن مع حلول عيد الشُكر |
| Şükran günüydü, ben uyurken altı kişi hücreme geldiler. | Open Subtitles | يوم عيد الشُكر دخلَ سِتَة رجال إلى زنزانتي و أنا نائِم |
| Daniel, Şükran Günü süslemelerini indirmeyi unutmuşuz, sen halleder misin? | Open Subtitles | دانيال ، لقد نسينا زينة عيد الشُكر هلا أخذتهم للأسفل ؟ |
| Peki, 4 Temmuz'da bir olay var, fakat bugün Şükran Günü! | Open Subtitles | حسنا، العيد القومي شيء، لكن هذا عيد الشُكر |
| Sanırım artık Şükran gününde anlatacak iyi bir hikayemiz var. | Open Subtitles | أعتقد أنّا حظينا بقصة جيدة نحكيها في عيد الشُكر |
| Koruyucu bir aile bulmaya çalışıyorum. Ancak Şükran Günü haftası olduğu için kimse müsait değil. | Open Subtitles | كنتُ أحاول تحديد موقع عائلة لرعايته، لكن لا أحد مُتاح بسبب عيد الشُكر. |
| Millet, sıkı durun. Geleneksel Şükran Günü yolculuğu. | Open Subtitles | حسناً، تحمّسوا يا رفاق، رحلة عيد الشُكر البرّية السنوية |
| Şükran Gününü benimle, hatta eğer istersen benim ailemle geçirebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن تحتفلي بعيد الشُكر معي ومععائلتي،إذا.. تعرفين، إذا كنتِ تريدين |
| Annem Şükran Gününe çok önem verirdi. | Open Subtitles | اعتادت أمّي عمل احتفال دَقيق للغاية في عيد الشُكر |
| Geçen yılki olana çok hasta olduğum için katılamadım, ben de... bu şekilde yeni bir Şükran Günü geleneği başlattım. | Open Subtitles | كنتُ مريضاً بشدّة لأحضر العامالماضي،لذا.. بدأتُ تقليد جديد بالكامل لعيد الشُكر |
| Şükran Günü kutlamamanın seçeneklerde olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن عدم الاحتفال بعيد الشُكر خَيار مُتاح |
| Benim gelenek olarak... bir önerim daha var, Şükran Günü yatağa gitmeden önce söyleyeceğim. | Open Subtitles | لديّ،اه.. لديّ فكرة لتقليد آخر لعيد الشُكر قبل الذهاب للسرير، تعالوا |
| Bu benim annem. Şükran günü yemeğini pişiriyor. | Open Subtitles | إنها أُمي تطهو عشاء عيد الشُكر. |
| Şükran Günü için biraz erken sanki. | Open Subtitles | مُبكر بعض الشيء على عيد الشُكر. |
| Cadılar bayramını, Şükran gününü Noel'i be Paskalya'yı mahvettin. | Open Subtitles | لقد دمّرت عيد القدّيسين و عيد الشُكر.. |
| - Sanırım bu Şükran gününü 10 bin metre yukarıda geçireceğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | -لذا أعتقد أن هذا معناه ... أنكِ ستمضين عيد الشُكر على بُعد 30.000قدم |
| Şükran ve minnet içerisinde söyleyecek söz bulamıyorum. | Open Subtitles | و أكون مذهولة جدّاً بالفرح و الشُكر |
| Şükran Günü hazırlıkları 9 dakika içerisinde başlıyor. | Open Subtitles | التجهيز لعيد الشُكر يبدأ خلال 9 دقائق |