| Bu Plaj Balinalarını dinlemekten daha kötü olan tek şey Steven'ın bütün gününü birahane de geçirdikten sonra kusmasını izlemek. | Open Subtitles | آه، الشيء الوحيد أسوأ مِنْ الإستِماع لأولئك يَسْحبُ إلى الشّاطئ الحيتانَ كَانَ يُراقبُ ستيفن يَتْركُ بعد إنفاق طِوال النهار في حديقةِ البيرةَ. |
| "Plaj Kapalıdır. | Open Subtitles | الشّاطئ مُغلقَ. |
| Hep sahilde yaşamak ve insan vücudu hakkında bir sürü şey bilmek istemişimdir. İnsan vücudunu biliyorsun ya... | Open Subtitles | أتمنّى العيش على الشّاطئ .والإلمام بالعلوم المثيرة عن جسم الإنسان |
| sahilde sıcak çikolata içtiğimiz yeri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين يوم كنّا نشرب الشوكولاتة السّاخنة في بيت الشّاطئ |
| Tanrım, sahildeki bu evde yaşamayı çok seviyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، كم أحبُّ العيش في الشّاطئ. |
| Hayır, Lyndsey geçen geceyle ilgili suçluluk hissediyor ve Larry iş seyahatinde, ...böylece bana sahildeki dört yıldızlı bir otelde romantik bir randevu teklif etti. | Open Subtitles | كلاّ، (ليندزي) شعرت بالذّنبِ حيال ليلة أمسٍ، و(لاري) في رحلة عملٍ. لذا دعتني إلى موعدٍ رومنسيٍّ، في فندقٍ بأربع نجومٍ على الشّاطئ. |
| Bu, geçen Pazartesi'den. plajda terapi amaçlı yürüyüşe çıktığını söylemiştin hani. | Open Subtitles | حسناً، بدءاً من يوم الإثنين الماضي، عندما قلت أنّك ذاهب لجولة إلى الشّاطئ. |
| Balina ve yunus karaya vurmaları.. | Open Subtitles | عمليات هجرات الدلافين والحيتان إلى الشّاطئ |
| Plaj çok güzel, değil mi? | Open Subtitles | أجل. الشّاطئ جميل أليس كذلك؟ |
| Malibu Plaj evi, evet. | Open Subtitles | منزل (ماليبو) المُطل على الشّاطئ. نعم. |
| Hiç bir şeyi olmayan birinden sahilde bir evde yaşayan birine dönüştü. | Open Subtitles | لقد تحوّل من لاشيء إلى رجل يعيش على الشّاطئ. |
| Evet, şu an sahilde yürüyorum. | Open Subtitles | أجل، الآن أنا أتمشّى على الشّاطئ. |
| - Hayır, şuan sahilde taş sektiriyor. | Open Subtitles | - لا، هي تحت على الشّاطئ الآن، ترمي الحصى- |
| Sadece şu an seninle plajda olmanın nasıl bir şey olduğunu hissettirecek bir şarkı bestelemek istedim. | Open Subtitles | أحاول تأليف مقطوعة موسيقية عن... ذلك الإحساس الذي أشعر به وأنا بصحبتك في الشّاطئ |
| Yarın, Santa Monica iskelesinde öğle yemeği yeriz diye düşünmüştüm. Sonra da plajda bir yürüyüşe çıkarız. | Open Subtitles | حسناً، ظننت أنّه غداً، يمكننا تناول الغذاء عند (سانتا مونيكا بيير)، ثم نذهب في نزهة على الشّاطئ. |
| Onlar karaya çıkan ilk hayvanlardan bazılar. | Open Subtitles | هم بعض من الحيوانات الأوائل التي جاءة إلى الشّاطئ |