| Evet, biliyorum ama bazen erkekler bazı çocukça şeyler yapabilirler. | Open Subtitles | أعلم لكن فى بعض الأحيان يفعل الشباب هذه التصرفات الصبيانية |
| Bana bulaşmayı mı düşünüyorsun? Öyle çocukça tehditlerde bulunmam ben. | Open Subtitles | تقول انك ستؤذيني أنا لست مضطراً لإصدار تلك التهديدات الصبيانية |
| çocukça kıskançlıklarınıza yardım etme niyetinde değilim. | Open Subtitles | أنا لا أنوي إضافة مساهماتي الصبيانية او الغيرة والشكوك. |
| El yazısı inceleyen bir uzman, çocuksu karalamalardan neler çıkarırdı? | Open Subtitles | أتساءل ماذا سيفعل خبير في الخطوط في خربشتها الصبيانية ؟ |
| Ve o çocuksu gülümsemesi ile kalkık saçlarını bir daha göremeyeceğiz. | Open Subtitles | و لن نرى إبتسامته الصبيانية و لا شعرة الذي على شكل قرون مرة أخرى |
| Gözlüklerle falan çalışkan bir öğrenciye benziyorsun, ayrıca çocuktur, yaramazlık yapar. | Open Subtitles | ،حسناً، تبدو لي كطالب جيد علمت ذلك من النظارات ،و التصرّفات الصبيانية ستبقى القضيّة مرفوضة |
| Ama artık bu çocukça şeyleri bir kenara bırakmanın ve bir yetişkinin sorumluluklarını almanın vakti geldi. | Open Subtitles | ولكن حان الوقت لتبتعد عن الأشياء الصبيانية وتتحمّل المسئولية كالكبار |
| - Tamam, tamam. Ve Conrad'i bu çocukça oyuna bulaştırman da vicdansızlık. | Open Subtitles | والحقيقة أنك تقحم كونراد فى هذه اللعبة الصبيانية |
| çocukça uğraşları geride bırakmanın, Zamanı geldi. Bu yaz, büyüyen tek kişi sen değildin. | Open Subtitles | حان الوقت لترك المطاردات الصبيانية لست الوحيد الذي ينضج |
| Kafasız kadınla ilgili çocukça efsaneden farklı değil. | Open Subtitles | لا يختلف عن الأسطورة الصبيانية عن المرأة عديمة الرأس |
| çocukça fikirlerin zamanı değil. | Open Subtitles | لا يوجد مكان هنا لممارسة التصرفات الصبيانية. |
| Korkmadım ve bu inanılmaz derecede çocukça olan ters psikoloji denemen de işe yaramayacak. | Open Subtitles | لست كذلك في الواقع و تلك المحاولة الصبيانية اللا معقولة بغرض الإرتداد السيكولوجي لن تفلح |
| Bundan böyle, çocukça oyununuzu gidip başka yerde oynayın! | Open Subtitles | من الآن فصاعدا اذهبوا والعبوا لعبتكم الصبيانية في مكان آخر |
| Bu gece olanlar çok çocukça ve düşüncesizceydi. | Open Subtitles | كان من الغباء و الصبيانية و الإستهتار كل هذا الأمر |
| Balon uçurma gibi çocukça şeyler yapmak istediğini söyleme? | Open Subtitles | لا تقولى لى انك تحبى تلك المفاجاءت الصبيانية مثل البالونات؟ |
| Bu teşkilatlar arası çocukça sidik yarışını aştığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ماذا لو لا نقوم بهذا ؟ أظن بأنك على رأس تلك المنافسة الصبيانية بين الوكالات |
| Artık seninle bu çocukça şeyleri yapmayacağım. | Open Subtitles | لن افعل هذه الاشياء الصبيانية معك بعد الان |
| Bu arada, o çocuksu bakış, kocamın sahip olduğu tek bakış, yani bas geri. | Open Subtitles | وهذه النظرة الصبيانية هي النظرة الوحيدة التي يملكها زوجي الجديد لذا تراجع |
| Fakat büyüyüp adam olduğumda çocuksu şeyleri geride bıraktım. | Open Subtitles | لكن عندما أصبحت رجلاً، أبعدت الأمور الصبيانية. |
| Doğru ama genelde öfke, hayal kırıklığı, gücenme ve dikkate alınmayacak çocuksu bakış açılarıyla tepki verirdin. | Open Subtitles | صحيح، ولكن عادة ما تستجيب مع الغضب، والإحباط، والاستياء، وعدم القدرة الصبيانية إلى حد ما للنظر في وجهات نظر أخرى. |
| çocuksu oyunlar yerine eğitimi tercih eden sorumlu öğrenciler olduğunu görmek güzel. | Open Subtitles | نعم , من الجميل أن نرى ... بعض المسؤولين يفضلون التعليم على الحيل . الصبيانية |
| Yargıç Snyder, "çocuktur, yaramazlık yapar" emrini yürürlüğe koymanızı talep ediyorum. | Open Subtitles | أيّها القاضي (سنايدر)، هل تقبل بمقولة : "التصرفات الصبيانية ستبقى" ؟ |