| Hayaletler, her gün meşhur yıldızlarla birlikte gazete manşetlerine çıkıyor. | Open Subtitles | تعمل الأشباح الصحف على طول مع المشاهير كل ايام الإسبوع |
| Yine de, gazete haberleri bir skandalın, kaçınılmaz olduğu izlenimini veriyor. | Open Subtitles | وإلى اللحظة، أتوحي لك تقارير الصحف أن الفضيحة أمر غير وارد؟ |
| Ya da Amerika'daki tüm gazeteler deneysel uçağınızı manşet yaparlar. | Open Subtitles | و إلّا سأجعل كلّ الصحف الأمريكيّة تكتب عن طائراتكم التجريبيّة |
| Tıpkı o zamanlar Sam Hose'un adının gazeteleri doldurduğu gibi günümüz medyası da şu isimleri taşıyor: JMR: Oscar Grant. | TED | فكما أن اسم سام هوس شغل الصحف في ذلك الوقت، فوسائل الإعلام اليوم تتحدث عن: ج م ر: اوسكار غرانت. |
| Ancak her gün gazetede teknolojinin yıkıcılığına teslim olan şirketleri okuyoruz. | TED | لكننا نقرأ في الصحف كل يوم عن شركات تتعرض لاختلال التكنولوجيا. |
| Resmini Amerika'nın en aranılan kişisi olarak yerel gazetelere verdik. | Open Subtitles | لقد نشرنا وجهها فى الصحف المحلية ووضعناها فى قائمة المطلوبين |
| gazete parmak izi bulamamamız çok kötü oldu. Sende ne var? | Open Subtitles | من السيء اننا لم نتمكن من ايجاد اي بصمات على الصحف |
| gazete her sabah gelmeye devam edecek. otomatik fıskiyeler saat 6'da kapanacak. | Open Subtitles | لا تزال الصحف تأتي كل يوم رشاشات المياة تبدأ الرش في السادسة |
| Babam, gazete okuyor olur. "Eve mi geldin?" diye sorar. | Open Subtitles | سوف يسألني والدي عن سبب عودتي أثناء قراءته لأخبار الصحف |
| Çocuklarla yemek yerken hep gazete okursun..., ...ama tuttuğun gazeteyi açmamışsın. | Open Subtitles | دائماً تقرأ الصحف مع الرفاق والصحيفة التي تحملها لم تفتح بعد |
| Polis bütün ülkede sizi arıyor. Bütün gazeteler bundan bahsediyor. | Open Subtitles | إنّ الشرطة بأنحــاء البلاد تبحث عنكـم، إنـه في كلّ الصحف |
| Gelecek nesillerin bir kısmı geçtiğimiz otuz yıl boyunca gazeteler, kitapçıklar ve mektuplarda şahsıma yapılan çirkin saldırıların kanıtlarını görmek isteyebilir. | Open Subtitles | البعض من أجيالي القادمة قد تتمنى برهان سوء الأستخدام المقرف سواء في الصحف أو الكراريس أو رسائل السنوات الـ 30 الماضية |
| Eğer bunu reddetseydim, gazeteler koca koca başlık atarlardı : | Open Subtitles | كما أشرت أنت إليه أنا أرفض أن يكون عنوان الصحف |
| Lisa, tatlım, tarih ödevin için şuradaki gazeteleri kontrol ettim. | Open Subtitles | ليسا، بحثت عن تلك الصحف القديمة لتكملي مشروعك عن التاريخ |
| Gözyaşlarım gazeteleri okuyup o saçmalıklara inanan geri zekalılar için. | Open Subtitles | ذرفت الدموع لكل هؤلاء الحمقى الذين قرؤوا الصحف وصدقوا ذلك |
| Bu vakaların birçoğu gazetede tek bir kez bile çıkmadı. | TED | غالبية هذه القضايا لم تظهر في الصحف ولو مرة واحدة. |
| gazetede patronunun ismine yer vermemem şartıyla bana Oxy kültürünün penceresini açacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه سيعطيني وصولاً إلى جماعات الأوسكي إذا أبعدت إسم مديره عن الصحف |
| Lanet olay gazetelere düşmüş, ama kaçırılmayla ilgili haber yok. | Open Subtitles | تلك الأخبار في كل الصحف لكن الاختطاف لم يصل الإعلام |
| Kişi, adalete teslim edilince tıpkı diğer herkes gibi sen de gazetelerden okuyabileceksin. | Open Subtitles | عندما اساعد على جلب العدالة تستطيع القراءة عنها فى الصحف كأى شخص أخر |
| gazetelerin güvenli ve yasal bir şekilde olabilmesi için yayınlama yollarından memnun değildi. Tüm bilgiyi WikiLeaks'e koydu. | TED | لم يكن راضياً عن الطريقة التى تم بها نشر الأمر في الصحف ، ولكي يكون قانونياً وفي أمان ، قام بإلقائها كلها هناك. |
| Bu insanların dikkatini çekecektir. Artık basın da haberdar olduğuna göre. | Open Subtitles | ربما هذا سيوتر الـناس، والآن حين أصبحت الصحف تعرف |
| Resmini girişe ya da gazeteye koysalardı kapalı gişe oynardık. | Open Subtitles | لو وضعوا صورك في الخارج أو في الصحف ستباعّ مباشرةً |
| Şu anda büyük bir gazetenin haber masasındayım ya da savcının ofisinde veya polis istasyonunda veya bilgi özgürlüğü grubunda, henüz ona karar vermedim. | Open Subtitles | الان , انا في مكتب اكبر الصحف الرئيسية او في مكتب المدعي العام او بمركز شرطة او مجموعة نشر اعلامية , لم أقرر بعد |
| haber, haber değil artık. Önceden yazdığım daktilo kadar ölü artık. | Open Subtitles | الصحف لم تعد كما كانت ماتت كالآلة الكاتبة التى كنت استعملها |
| Evet, pekala, dinle Daha ileri gitmeden önce basına açıklama yapılacak mı karar vermeliyiz? | Open Subtitles | نعم ، قبل ان نذهب ابعد من هذا سيكون لدينا اتخاذ القرار بالنسبه لنشر المعلومات فى الصحف |
| Yıllardır size hayranım... ve basında hakkınızda çıkan her şeyi topladım. | Open Subtitles | أنا معجب بك منذ سنوات ولقد جمعت بالكامل كل المقالات التي تتحدث عنك في الصحف |
| Evet, birkaç gazeteci dallama. Basıp gitmelerini, yoksa polisi çağıracağımı söyledim. | Open Subtitles | نعم، أوغاد من الصحف قلت لهم أن يرحلوا وإلا فسأتصل بالشرطة |