| Çünkü sen "Dürüstlük en zor oyun." gibi şeyler söylemiyorsun. | Open Subtitles | لانك لا تقول أشياء مثل "الصدق هو اللعبة الأكثر تحدي" |
| Sanırım Dürüstlük en doğru hareket. | Open Subtitles | لذا أظنّ الصدق هو السياسة المثلى |
| Pekala, Dürüstlük en iyi yoldur derler. | Open Subtitles | حسناً، يقولون بأن الصدق هو أفضل سياسة |
| Ayrıca, Dürüstlük benim göbek adımdır. Öyle değil mi, Malik? | Open Subtitles | إلى جانب ذلك ، الصدق هو شعاري ... هلأناعلى حـــــق،مالك؟ |
| Dürüstlük, benim için bir arkadaşlıkta bulunması gereken en önemli şey değildir. | Open Subtitles | الصدق هو ليس أكثر الشيء المهم بالنسبة لي أفضل الصداقة. |
| Eminim baban sana dürüstlüğün en iyi politika olduğunu anlatmıştır. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن والدكِ أخبركِ بأن الصدق هو أفضل سياسة |
| Dürüstlük en iyi yoldur. Buna gerçekten inanıyorum. | Open Subtitles | الصدق هو افضل سياسه , أنا حقا أُمن بذلك |
| "Dürüstlük en zor oyun." mu? | Open Subtitles | الصدق " "هو اللعبة الأكثر تحدي ؟" |
| Dürüstlük en iyi hareket tarzıdır. | Open Subtitles | الصدق هو أفضل سياسة. |
| Dürüstlük benim politikam, tamam mı? | Open Subtitles | الصدق هو سياستي الجديدة، مفهوم؟ |
| - Çünkü Dürüstlük benim işim. | Open Subtitles | - لأن الصدق هو مجال عملي - |
| Dürüstlük benim için çok önemli, Shawn. | Open Subtitles | (الصدق هو كل شيء بالنسبة لي (شون |
| Her zaman dürüstlüğün en zor oyun olduğunu söylemişimdir. | Open Subtitles | كنت دائماً أقول أن الصدق هو اللعبة الأكثر تحدي |
| dürüstlüğün en iyisi olduğu söylenir. | Open Subtitles | يقولون ان الصدق هو افضل سياسه |