| Birçok kız arkadaşım oldu ve bu sefer neden farklı olması gerektiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | إن لدي الكثير من الصديقات و... أنا لا أفهم لماذا تعتقدين بأنها مختلفة |
| Çok arkadaşım yok, tam oldu derken buna mâni oluyorsun. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الصديقات وحين بدأت أعرف بعضهن أفسدت الأمر |
| Benden nefret eden bir sürü arkadaş yerine arkadaşsız zavallı olmayı seçerim. | Open Subtitles | أفضل أن أكون فاشلة بلا صديقات.. ..على مجموعة الصديقات اللواتي يكرهنني سراً. |
| Tom boşandıktan sonra çok kız arkadaşı oldu mu ? | Open Subtitles | هَلْ كان لتوم العديد مِنْ الصديقات بعد طلاقِه؟ |
| -Hey, kız arkadaşlar birbirlerine her şeylerini anlatırlar. | Open Subtitles | هل أخبرتك بهذا؟ الصديقات تخبر بعضهنا البعض بكل شيء |
| Cevap verebilmek için kaç tane ortak kız arkadaşları olduğunu bilmek gerek. | Open Subtitles | يجب أن نعرف كم عدد الصديقات المشتركة بينهم |
| Çünkü, kız arkadaşların çoğunun böy bir şey yapacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لاني اعتقد ان اغلب الصديقات لن يفعلوا ذلك لاصدقائهم |
| Hadi ama sen harika bir kadınsın, arayacağın bir sürü arkadaşın olmalı. | Open Subtitles | بربك,أنت فتاة جيدة لابد وأنك لديك العديد من الصديقات الجيدات اللاتى يمكنك الإتصال بهن |
| Bilgin olsun, fazlasıyla kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لمعلوماتك الشخصية أنا لدي العديد من الصديقات |
| Burada hoşlanabileceğin bir sürü kaşar arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الصديقات الفاسقات هنا والتي قد تعجب بهم |
| Birkaç arkadaşımın zoruyla geldim. arkadaşım da sayılmazlar gerçi. | Open Subtitles | لقد جلبت من قبل بعض الصديقات ليسوا حتى صديقاتي، في الحقيقية. |
| Oh, tagged ileri bir kaç arkadaş, sakıncası yoktur umarım. | Open Subtitles | آمل ألا تمانعى ، لقد جاءت بعض الصديقات معنا |
| Tianna. Biz kız arkadaş gibiyiz. Dedikodu yaparız. | Open Subtitles | تيانا،اتكلم معها مثل الصديقات ثرثرة،ثرثرة |
| Ondan sonra, son sınıfta kendisini asana kadar bir sürü kız arkadaşı oldu. | Open Subtitles | بعد ذلك كان لديه طن من الصديقات حتى سنة التخرج, عندما شنق نفسه! |
| Belki tanışmışımdır. Oğlumun çok arkadaşı var. Sorguda mıyım? | Open Subtitles | ربما قابلتها، فلدى إبني الكثير من الصديقات هل هذا إستجواب؟ |
| İkiniz, kız arkadaşlar, çocuklar, kocalar, karılar. | Open Subtitles | كلاكما , الصديقات , الاولاد , الازواج والزوجات |
| Kız arkadaşlar ağaçlar gibidir. Evet, oğlanlarda bahçe çiçekleri gibi... | Open Subtitles | الصديقات كالنباتات, أجل, والفتيان مثل الأزهار. |
| Sürekli kız arkadaşları olması, onun yatakta iyi olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | جوي كان عنده الكثير من الصديقات. هذا لا يعني بأنّه عظيم في السرير. |
| Her neyse kız arkadaşların buraya taşınmasına ön ayak olduğuna göre... | Open Subtitles | بأي حال بما أنك بدأت بفكرة إنتقال الصديقات للعيش هنا |
| - Neden çok kız arkadaşın var? | Open Subtitles | كيف يكون لك الكثير من الصديقات ؟ |
| Dört çocuğu ve binlerce eski sevgilisi var. | Open Subtitles | لديه 4 أولاد لعينين وآلاف الصديقات السابقات |
| Kız arkadaşlarımla dışarı çıkmıştım. Bir müzik grubunu görmeye gitmiştik. | Open Subtitles | لقد خرجت مع بعض الصديقات لقد ذهبنا لرؤية بعض الفرق الموسيقية |
| Bir kaç Tayland'lı kız arkadaşımız olsa iyi olurdu, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد انه من الرائع أن يكون لديك بعض الصديقات التايلنديات أليس كذالك؟ |
| Kız arkadaşlarınla bekariyetini sürdür. | Open Subtitles | يعيش حياة البكالوريوس مع الصديقات الخاص بك. |
| Bir kaç arkadaşımla kütüphaneye gideceğiz sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أرفه عن نفسي مع بعض الصديقات في المكتبة |
| Ailesi ve arkadaşlarını seçme konusunda çatıştığını sandım. | Open Subtitles | أعتقدت أنها مشتته وتختار الصديقات على العائلة |