| Gerçekten karamsar olduğum zamanlarda hep yanımda olmuş bir arkadaş o. | Open Subtitles | الأوقات التي أصاب فيها بالاكتئاب والضعف ، هو الصديق الذي يكون دائما ً بجانبي. 262 00: 18: |
| Nasıl bir arkadaş bunu yapar? | Open Subtitles | الان,ما نوع الصديق الذي يفعل ذلك؟ |
| Seni dün geceki kıyafetlerinle bırakan bir arkadaş demek? | Open Subtitles | الصديق الذي يأتي بكِ في ملابس البارحة؟ |
| Faydalılığından dolayı sağ kalan bir arkadaş. | Open Subtitles | الصديق الذي عاش أطول فائدة لها. |
| Dan Humprey pek de düşündüğüm gibi bir arkadaş çıkmadı. | Open Subtitles | لم يكن (دان همفري) الصديق الذي توقعته بالضبط |
| Bana amacımı veren bir arkadaş oldu. | Open Subtitles | أصبح الصديق الذي جعل لي هدفاً |
| Arkadaşım Godfrey sandığım gibi bir arkadaş çıkmadı. | Open Subtitles | صديقي (جودفري)... لم يكن الصديق الذي تصورته |