| O gerçekten ocağa koymayı bilen tek arkadaşım. | Open Subtitles | هو الصديق الوحيد الذي يعرف كيف ادخل الفرن |
| Okulda da konuşabildiğim tek arkadaşım o. | Open Subtitles | وفي المدرسة, هو الصديق الوحيد الذي استطيع أن اشاركه افكاري |
| Seni terk etmeyeceğim. tek arkadaşın ben kaldım. | Open Subtitles | لن أتركك، فأنا الصديق الوحيد الذي بقي لك. |
| Geride kalan tek arkadaşın benim. | Open Subtitles | أنا الصديق الوحيد الذي تبقى لك، لم يعد هناك أحد. |
| Bu okulda edindiğim tek arkadaş sensin. | Open Subtitles | أنت الصديق الوحيد الذي حظيت به في هذه المدرسة |
| - Sahip olduğun tek arkadaşı da kazıkladığın gerçeğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | أنك دمرت للتو شراكة الصديق الوحيد الذي لديك |
| Müzik tek arkadaşım olabilir ama ihtiyacım olan tek arkadaş o. | Open Subtitles | الموسيقى قد تكون صديقي الوحيد لكنها الصديق الوحيد الذي أحتاجه |
| Dün tek arkadaşım sendin ama şimdi 352 tane arkadaşım var. | Open Subtitles | ... البارحـة , الصديق الوحيد الذي كان لدي كان أنت لكن الآن لدي 352 صديق |
| Yanımdan ayrılmayan tek arkadaşım. | Open Subtitles | الصديق الوحيد الذي لم يتخلى عني |
| tek arkadaşım sensin. | Open Subtitles | أنت الصديق الوحيد الذي كان لديّ |
| Kip burada kalan tek arkadaşım sensin. | Open Subtitles | "كيب" أنتَ تقريباً الصديق الوحيد الذي بقي لدي في المدينة |
| Bıçağını düşünüyorsun sana ihanet etmeyen tek arkadaşın. | Open Subtitles | "تفكر في سكينك، "الصديق الوحيد الذي لم يخنك. |
| Gün doğduğunda ölmüş olmayacak tek arkadaşın. | Open Subtitles | "الصديق الوحيد الذي لن يموت مع طلعة الشمس. |
| Sahip olduğum tek arkadaş sensin, biliyor musun? | Open Subtitles | أنتِ الصديق الوحيد الذي أملكه, أتعلمين هذا؟ |
| İster inan ister inanma, sahip olduğun tek arkadaş benim. | Open Subtitles | صدق أو لا تُصدق أنا الصديق الوحيد الذي لديك |
| Bay Quarles seni görmeye geldiğinde ki geleceğini biliyorum çünkü bu dünyadaki tek arkadaşı sensin beni ararsın ve ben de gelip senin için düzeneği kurarım. | Open Subtitles | كفتيل والآن حين يأتي السيد " كوارلز " للقائك وهذا ما سيفعل بالتأكيد كونك الصديق الوحيد الذي بقي له في هذا العالم |
| Sahip olduğu tek arkadaşı küçük kardeşi. | Open Subtitles | الصديق الوحيد الذي لديه هو أخيه الصغير. |
| Sahip olduğu tek arkadaşı küçük kardeşi. | Open Subtitles | الصديق الوحيد الذي لديه هو أخيه الصغير. |