| Bir uygarlığın böyle çorak bir adada gelişmesini hayal etmek zor fakat o ada eskiden böyle değildi. | Open Subtitles | من الصعب التخيل بأن حضارة ازدهرت ذات يوم على مثل هذه الجزيرة القاحلة و لكنها لم تكن دوماً هكذا |
| Sadece spor olsun diye sırtında oksijen maskesi taşıyan bir hatunu sevecek birini hayal etmek zor, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب التخيل أن أحد ما سيميل لفتاة التي تتنقل بأنبوبة أكسجين على ظهرها، صحيح؟ |
| İngiltere'de bu dizinin nasıl 4 sezon sürmüş olmasını hayal etmek zor. | Open Subtitles | " من الصعب التخيل كيف دام هذا العرض لمدة 4 سنين في انجلترا " |
| Coleman'ın yaptığı şeyi herkesin yapacağını düşünmek zor. | Open Subtitles | هذه الأيام من الصعب التخيل أن أى شخص يمكنه معرفة شعور كولمان و ما أضطر اليه |
| Birinin, rahibe olmak istemesini düşünmek zor. | Open Subtitles | من الصعب التخيل أن المرء يريد أن يصبح من الراهبات |
| Onlara şu an ödeme yapmadığını hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب التخيل بانه لم يدفع لهما مجددا |
| Ama hayal etmek zor değil. | Open Subtitles | لكن ليس من الصعب التخيل |
| Fiyatta anlaşırsan kiralık katil olarak çalışabileceklerini düşünmek zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصعب التخيل انهم سيقتلون اي احد ان كان السعر مناسبا |