| Kabullenmek çok zor ama bugün sevgili arkadaşımızın son programı. | Open Subtitles | من الصعب تقبل الأمر ولكن ولكنه التقديم الأخير لصديقتنا العزيزة |
| Bir konuda haksız olduğumu kabul ediyor olmama inanmak çok mu zor? | Open Subtitles | هل من الصعب تقبل أن لديّ سعة لمعرفة أنني قد أكون مخطئة بشأن ما؟ |
| Bizim için çok önemli biri bizi terk edince gittiğini kabul etmek zor olabilir. | Open Subtitles | عندما يتركنا شخص مهم لنا قد يكون من الصعب تقبل رحيله |
| Yıkılan kendi eviniz olduğunda volkanların dünyamız için ne kadar önemli olduğunu kabul etmek elbette zor olmalı. | Open Subtitles | لكن بالطبع، لا بُد وأنه من الصعب تقبل كم هي البراكين ضروريةً لعالمنا عندما يكون منزلك قد دُمر. |
| Sana dayatılan şeylere boyun eğmek zor ama bunlar hayatın gerçekleri. | Open Subtitles | من الصعب تقبل أن هذه هي التعاريف، لكنها هي فعلًا. |
| Evrenin her insan için ayrı bir planı olduğunu bilsek de bir aile olarak böylesine güzide bir dostun aniden aramızdan ayrılışını kabullenmek oldukça zor bir durum. | Open Subtitles | وكعائلة، تعلم حتى أن الكون .لديه خطة لكل حياة أنسان إنه من الصعب تقبل فقدان مفاجئ .لشخص جيّد ومحترم |
| Ama kabullenmenin zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لكن كما أرى ، من الصعب تقبل ذلك |
| Kendi hatalarımızı kabul etmek çok zor değil mi? | Open Subtitles | من الصعب تقبل الاخطاء , صحيح ؟ |
| Ben bütün hayatımı banliyöde dümdüz saçlarımla yaşamak zorundayım ama bir şekilde sen affediliyorsun. Kabul etmesi zor biliyorum çünkü ben sana sürekli bir şeyler söylüyorum ama biz aynı değiliz. | Open Subtitles | أنا مجبرة على عيش حياتي كلها في الضواحي بشعر أملس لكن بطريقة ما أنت الذي يستحق العفو من الصعب تقبل ذلك لأني جعلت لرأيك دائما أهمية لكننا لسنا متساوون |
| Bu kadar şeyi kaldırmanın zor olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن ندرك انه من الصعب تقبل ذلك |
| Öldüğünü kabullenmek çok zor veda etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تقبل موتها وتقبل وداعها |
| Bunun kabul etmesi zor bir şey olduğunu biliyorum tatlım ama burada anlayamadığımız bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب تقبل ذلك، يا عزيزتي... ثمة شيئًا يحدث هنا، ليس بوسعنا فهمه |
| İnanması zor ama birbirimizi tanıyoruz. | Open Subtitles | من الصعب تقبل ذلك لكننا نعرف بعضنا |
| - Başlamak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تقبل الفشل. |
| Raymond'ı sevmek zor olduğundan değil. | Open Subtitles | كما لو أنه من الصعب تقبل .. |
| - Bunu kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب تقبل الأمر (لا تفهمين, (كاتارا |
| Bunu kabul etmenin ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف كم من الصعب تقبل ذلك |
| Yuh. Kabullenmesi zor mu? | Open Subtitles | من الصعب تقبل هذا؟ |
| Bunu kabul etmen zor, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب تقبل هذا |
| Çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تقبل ذلك |