| Şimdi, sıradaki kısmı izlemesi biraz zor olabilir. | Open Subtitles | الآن ، هذا هو الجزء التالي من الصعب قليلاً مشاهدته |
| Ama sana kurtarıcı değil de istilacı gözüyle bakılıyorken bu iş biraz zor. | Open Subtitles | لكن من الصعب قليلاً عندما يرونك كـ غازي بدلاً من محرر |
| Sirke varmış, ama birini salata sosunda eritmek biraz zor olur. | Open Subtitles | الخل، لكن من الصعب قليلاً إذابة شخص في صلصة السلطة. |
| Ama sana kurtarıcı değil de istilacı gözüyle bakılıyorken bu iş biraz zor. | Open Subtitles | لكن من الصعب قليلاً عندما يرونك كـ غازي بدلاً من محرر |
| Gözlerine bakamadığın birisine güvenmek biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب قليلاً أن تثق في شخصِ لا يمكنك أن تنظر في عينيه. |
| Öğrendim ama Havana'nın 20 kilometre dışında cep telefonu biraz zor çekiyor. | Open Subtitles | ولكن كان من الصعب قليلاً الحصول على استقبال للهاتف (12ميل خارج (هافانا |
| Tavsiyede bulunmak biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب قليلاً أن أقدم لكِ النصيحة. |
| - Açıklaması biraz zor. | Open Subtitles | كيف هذا؟ من الصعب قليلاً تفسير الأمر. |
| Boğulurken odaklanmak biraz zor oluyor. | Open Subtitles | من الصعب قليلاً التركيز وأنت تغرق |
| İşleri tekrar rayına koymak senin için biraz zor olacak gibi. | Open Subtitles | سيكون من الصعب قليلاً أن تحرك الترس الآن. "القير" |
| Bu günlerde çıkmak biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب قليلاً الخروج تلك الأيام |
| Şu anda bu biraz zor olacak Jack. | Open Subtitles | (سيكون من الصعب قليلاً أن أقوم بهذا الان يا (جاك |
| Raja genelde Claire'in sorunlarıyla ilgilenmez, ama nikotin krizindeyken yardımcı olmamak biraz zor. | Open Subtitles | "لم يمانع (راجا) عادةً مساعدة (كلير) بمشاكلها ولكن من الصعب قليلاً أن يكون المرء معيناً" -عندما يتوق للنيكوتين" " |