Alıcı ışığın şiddetinde oluşan küçük ve ince değişiklikleri bir elektrik sinyaline dönüştürüyor. | TED | المستقبل سوف يحول هذه التغيرات الصغيرة و الطفيفة في المدى التي نوجدها هناك الى اشارة كهربية |
Ve biz, küçük ve önemsiz varlıkların bizi meydana getiren, bu devasa, eski ama harika evrenle olan ilişkisidir. | Open Subtitles | وكيف نحن, الكائنات الصغيرة و التافهة, نتواصل مع الكون الهائل والعتيق, والجميل أيضاً الذي أنـتـجـنـا ؟ |
Küçük faizli kredi kurumu Kiva.org, şu anda küçük ve orta büyüklükteki kredileri kullanarak kitlesel olarak deney yapıyor. | TED | وموقع " كيفا.كوم " مقرض القروض المصغرة هو الان يمر بمرحلة حشد الجماهير لاجل القروض الصغيرة و المتوسطة |
Eskiden küçücük elleriyle parmağımı tutar o kocaman gözleriyle bana bakardı. | Open Subtitles | كان يُمسكَ اصبعي بيده الصغيرة. و ينظر إليّ بهاتين العينين الكبيرتين. |
Cimri, sosyal olarak ayrıcalıklı beyaz insanlar o küçücük çembere sıkışmış. | Open Subtitles | النحفاء البيضاويون المميزون اجتماعياً يرسمون تلك الدائرة الصغيرة و كل من بداخلها يكون طبيعياً |
Sıradaki şarkım Pamela'nın küçük meleği için gelsin. | Open Subtitles | الأغنية القادمة مهداة إلى الطفلة الصغيرة و هذه الرحلة المذهلة |
ve burda gördüğümüz sanırım küçük ve kollektif değişim hareketleri . . . | TED | لذا فما نراه، باعتقادي، أن حركات التغيير، الصغيرة و الجماعية هذه ربما بامكانها تحريك كيان كامل مثل نظام السجن لدينا في اتجاه من الأمل. |
küçük ve kırılgan yapınıza uyuyor. | Open Subtitles | إنهُ وضعٌ يناسبُ نفسك الصغيرة و الرقيقة |
Seo, Madam küçük ve Bayan Song. | Open Subtitles | مدير المسؤولين, والسيدة الصغيرة, و السيدة "سونغ". |
Yıldırım Atarımızı onun küçük ve narin ellerinden alacağız ve o Gece Hiddetiyle birlikte yok edeceğiz. | Open Subtitles | سنتخذ السكيول من النحيل واليدين الصغيرة و سندمير غضب الليل ! |
Şimdi, eğer fakirliği çözen şey mesleklerse ve meslekler şirketlerden geliyorsa sizce de özellikle de küçük ve orta yapılı kuruluşlardan geliyor, KOBİ'lerden, o zaman bir saniye için düşünüp de küçük girişimciler için iş kurmayı kolaylaştırmaya odaklanmamız gerekmez mi? | TED | إذا كانت الوظائف هي ما تصلح الفقر، و الوظائف تأتي من الشركات، الا تظنون -- خصوصا انها تأتي من الشركات الصغيرة و متوسطة الحجم-- إذاً الا تظنون، ربما لثانية واحدة ، انه يجب علينا أن نركز على جعله سهل لصاحب الأعمال الصغيرة ان يبدأ ويشغل أعماله؟ |
Ama aslında işin merkezinde, babasını görmesine izin verilmeyen küçücük bir kız çocuğu var. | Open Subtitles | و لكن في وسط كل تلك الأشياء هناك الفتاة الصغيرة و التي لا يسمح لها رؤية أبيها |
Onlar küçücük dikiş iğneleri gibi bakmak , ama biz daha iyi olacak Fikir biz onları bir kez olsun . | Open Subtitles | إنهم يشبهون الإبر الصغيرة و لكننا سنعرف ماهيّتهم عند إخراجهم |
Bu küçücük delikten içeriye çok az ışık girebiliyordu ancak bu, gözün hassas iç yüzeyinde belli belirsiz bir görüntü oluşması için yeterliydi. | Open Subtitles | القليل من الضوء فقط بإمكانه دخول الفتحة الصغيرة و لكنه كان كافِ لرسم صورة باهتة على السطح الداخلي الحساس للعين |
küçücük botların hareket ettiğini görmeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني أرى هذه الجزمة الصغيرة و هي تتحرك |
Sıradaki şarkım Pamela'nın küçük meleği için gelsin. | Open Subtitles | الأغنية القادمة مهداة إلى الطفلة الصغيرة و هذه الرحلة المذهلة |