| Benim sert bir gezgin olmam gerekir. | TED | أفترض أن علي أن أكون المستكشف الصلد القوي. |
| Ve 3,000 sene dört odada sert kayadan oyulmuş mükemmel şeyleri gizlice himaye ettiler. | Open Subtitles | لقد ظلت مختفية لمدة ثلاثة آلاف عاما فى أربعة غرف منحوتة من الحجر الصلد |
| Bu sert kayanın şu toz lâpasına çarpmasını düşünün. | Open Subtitles | تصادم هذا الصخر الصلد في هذه الحصيّات المسحوقة |
| Gördün mü? Bence artık o sert şeker kabuğunu aşıyoruz ve o güzelim insanlık dolu merkeze varıyoruz. | Open Subtitles | أظننا الآن نخترق تمنّعك الصلد متخللين إلى لُب إنسانيّتك |
| El yapımı cerrahi sert çelik! | Open Subtitles | مصنوعة يدوياً من الفولاذ الصلد |