| Meclise gidip konuşacaksın ama sözlerin sağır kulaklardan geri dönecek. | Open Subtitles | ستذهبين قبلا إلى المجلس غير أن كلماتك ستجد الآذان الصمّاء |
| İşaret diliyle sağır annesine onsuz yaşayamayacağını söyler. McGregor'ın gitmesi gerekecektir." | Open Subtitles | "وبلغة الإشارات إخبرت والدتها الصمّاء أنّها لا تستطيع العيش بدونه." |
| Evet, sağır Megan bunu yapabilir. | Open Subtitles | نعم, الصمّاء (مايغن) تستطيع القيام بذلك. |
| Dewey Sokak'taki sağır kız bile duyar. | Open Subtitles | لسمِعتها تلك الفتاة الصمّاء في شارع (دووي). |
| Ve sağır avukatı da, Joy'un bu toplumun bir parçası olduğunu ispatlamasının, jüriyi iyi yönde etkileyebileceğini düşündü. | Open Subtitles | ومحاميتها الصمّاء" "تعتقد بإمكانية إقناع هيئة المحلفين . بأنها قد تكون" "عضواً فعّالاً بالمجتمع . |
| sağır avukatımın tercümanı. | Open Subtitles | مُُتحدّث محاميتي الصمّاء |
| sağır karı. | Open Subtitles | تلك العاهرة الصمّاء |
| "Senin o sağır halenden çok uzaklarda bile olsa..." | Open Subtitles | "حتى بعيد من هالتك الصمّاء" |
| - Dewey Caddesindeki sağır kız. | Open Subtitles | -تلك الفتاة الصمّاء في شارع (ديوي ) |
| sağır Megan. | Open Subtitles | الصمّاء (مايغن)! |