| L.A. ve San Francisco 'da "İyilik Bul, İyilik Yap" olayları bildirildi. | Open Subtitles | هناك حوادث مؤكده لحركة "رد الصنيع" في مدينتي لوس أنجليس,و سان فرانسيسكو. |
| Onu tanısaydınız her zamankinden çok daha büyük bir iyilik yaptığınızı anlardınız. | Open Subtitles | لكنت أعظم مباهاة بهذا الصنيع من أى شفقة واحسان تبدينها لأحد |
| Bu iş için bir sürü iyilik borcu istemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | يجب أن أُجريَ اتّصالاً مقابلَ كلّ هذا الصنيع |
| Hayır, bu dev beni öldürmeye çalıştı. İyiliğinin karşılığını vermeliyim. | Open Subtitles | لا، حاول هذا الغول قتلي ويجب أنْ أردّ له الصنيع |
| Ben sırtından vurduğun adamım ve iyiliğinin karşılığını vermeye geldim. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي أرديته من الخلف، وجئت كي أرد لك الصنيع |
| Benim için bu son iyiliği yap ona hak ettiği hayatı yaşatabilirsin. | Open Subtitles | أسدِ لي هذا الصنيع الأخير، و بإمكانك أن تمنحها الحياة التي تستحقّها. |
| Sonuçta sana hâlâ iyilik borcum var. | Open Subtitles | ما زلتُ مدينةً لكَ بذلك الصنيع كما تعلم. |
| Beni biraz olsun sevdiysen son bir iyilik yaparsın. | Open Subtitles | لذلك إذا كنت تحبني يوما ما, عليك أن تفعل لي هذا الصنيع لمره اخيره. |
| İstediğim iyilik onun için değil. | Open Subtitles | الأمر هو أنني لست أطلب منك هذا الصنيع لأجله، |
| Ama bir gün sen de bana aynı değerde bir iyilik yapacaksın. | Open Subtitles | لكنك سترد هذا الصنيع بما يساويه يوما ما |
| "Martinez'e karşı şahitlik yaparsan, sana bir iyilik yaparız, Joey." | Open Subtitles | إن شهدتَ ضد "الد - مان" و "مارتينز" سنقدر لك هذا الصنيع يا "جوى" |
| Müptela bir ite iyilik yaptım. | Open Subtitles | لقد رددت الصنيع لشخص سافل ومنحط. |
| "İyilik Bul, İyilik Yap" hareketi Los Angeles'a ulaştı. | Open Subtitles | لقد وصلت "حركة رد الصنيع" إلي لوس أنجليس. |
| O zaman bana bir iyilik borcun yok. | Open Subtitles | أظنّك لا تدينين لي بذلك الصنيع إذاً |
| Trevor'a iyiliğinin karşılığını vermeye çalışmanıza.. | Open Subtitles | - -"أقدر لك محاولتك لرد الصنيع لـ"تريفور |
| En azından bu iyiliğinin karşılığını verebilirim. | Open Subtitles | أقلّ ما يمكنني فعله هو أنْ أردّ الصنيع |
| İyiliğinin karşılığını ödemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إرجاع الصنيع |
| İyiliğinin karşılığını veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع رد الصنيع |
| Kaptanda bu iyiliği başka yöne bakarak ödemekten mutlu. | Open Subtitles | القبطان يريد استرداد الصنيع بالنظر للجانب الآخر. |