| Şarkıdaki tek tek notaların tamamının yanı sıra şarkıdaki Ses birimlerini de bozduk. | TED | لقد قسمنا كل نغمة على حدا في الغناء وكذلك في الصوتيات في الغناء. |
| Hiçbir şekilde canlı çalan müzisyenlere ihtiyaç yok. Ve Ses sistemleri gayet iyi. | TED | لا توجد حاجة لوجود أيّ موسيقيين ليؤدوا مباشرة بالمرة. و أنظمة الصوتيات جيدة. |
| Böylece öğrenciler yeni bir işitme cihazı tasarlamak ve geliştirmek yerine yaşanılan çevre ile ilgilii gözlemler yaparak akustik açıdan nasıl geliştirebileceklerine baktılar. | TED | لذا بدلًا عن تطوير وتصميم جهاز أحدث وأفضل لتحسين سمعهم، قام الطلاب بتدقيق للبيئة المحيطة، بهدف تطوير الصوتيات. |
| akustik ve infrasonik araştırma bilgisi olan herkes. | Open Subtitles | اي شخص لديه معلومات عن الصوتيات وعزل الصوت |
| Bu mekanın akustiği bir acayip. Ahşap doğramalar falan... | Open Subtitles | إن علم الصوتيات بهذا المكان جنوني فحسب إنه كما في الخشب الصلب و.. |
| Sesi bir müzik aleti olarak davranabilmek ve daha soyut sesler için kazı yapmak ve canlı çalmak, elektronik ve akustiği birleştirmek. | TED | القدرة على معاملة الصوت كأداة، و القدرة على البحث عن المزيد من الأصوات المجردة و العزف الحي عن طريق الخلط بين الإلكترونيات و الصوتيات |
| Ses analiz personeli, çift sarı çizginin gerisine. | Open Subtitles | محللي الصوتيات عليهم التوجه خلف الخط الأصفر |
| Film 1950'nindi ve tek Ses çıkışı vardı. | Open Subtitles | لقد كان في الخمسينات الصوتيات الثنائية الألياف |
| Evet, bantları bulup Ses ve görüntü laboratuvarına göndereyim. | Open Subtitles | أجل سوف أحصل على أشرطة الفيديو سوف أصل بهم إلى الصوتيات والمرئيات |
| Sakıncası yoksa Ses ve görüntü laboratuvarına götüreyim. | Open Subtitles | سآخذها إلى الصوتيات و المرئيات إذا لم تمانعي |
| - Az önce Ses Kurulum'a ne geldi bilsen. | Open Subtitles | ياصاح, لن تتخيّل مالذي ظهر في قسم تركيب الصوتيات |
| Yer döşemesinde akustik daha iyi sanki. | Open Subtitles | شيئا ما بشأن الصوتيات من المشمع أو من هذا القبيل |
| akustik konusunda herhangi bir söz veremeyeceğim ama. | Open Subtitles | لا أستطيع تقديم أي وعود عن الصوتيات. |
| Bu odadaki akustik biraz gariptir. | Open Subtitles | عِلْم الصوتيات في هذه الغرفةِ قليلاً... |
| - En iyi akustik o salonda, çünkü... | Open Subtitles | وهذة لديها أفضل الصوتيات .... وذلك بسبب |
| Buradaki akustik mükemmel. | Open Subtitles | الصوتيات الموجودة هنا رائعة |
| Kesinlikle. akustiği arttırır. | Open Subtitles | في الحقيقة ذلك يحسن إداء الصوتيات |
| Konserin organizasyonuna yardım ediyorum ve akustiği kontrol etmek istedim çünkü radyoda yayınlanacak. | Open Subtitles | نعم ، سأساعد في تنظيم الحفل وأردت فقط التحقق من الصوتيات لأننا سنبثّ على الراديو ، و... |
| Odanın akustiği mükemmeldir ve hiç köşe yoktur. | Open Subtitles | الصوتيات مثالية ولا يوجد زوايا. |
| - Buranın akustiği berbat. | Open Subtitles | هذه الصوتيات سيئه ولكنك لطيف جداً |
| Buranın akustiği berbat. | Open Subtitles | الصوتيات هنا سيئة |
| Ahbap, sesçimiz buralı ve bir arabanın içinde yaşayan bir tip. | Open Subtitles | يا صاح, دعني اضع هذا لك رجل الصوتيات هو شخص محلي يعمل في سيارته |