| Peki, şöyle desek. Bana Bağırmayı kessen nasıl olur? Ne düşünce ama... | Open Subtitles | حسناً ، إليك فكرة ما رأيك أن نتوقف جميعاً عن الصياح بي؟ |
| Oh,Bağırmayı kes.Sesin kirpi doğuran bir Musa benziyor. | Open Subtitles | توقف عن الصياح ان صوتك مثل صوت القنفذ المولود |
| Efendim, eğer bana Bağırmayı keserseniz, yerine bir tane bulacağıma eminim. | Open Subtitles | سيدي، إن توقفت عن الصياح في وجهي، استطعت إيجاد بديلاً. |
| Bu şekilde bağırmak çok akıllıca olurdu şayet Rusça bilen birileri olsaydı. | Open Subtitles | ونحن لقد تم الصياح عليهم. إذا كان شخص ما يمكن أن يتكلم الروسية. |
| Haber spikerinin bir kahraman tarafından kurtarıldığı haberini duyunca deli gibi bağırmaya başladı. | Open Subtitles | عندما عرضوا أخبار البطل الذي أنقذ المذيعة بدأ في الصياح مثل المجنون |
| - Nehirde duyduğumuz çığlık. - Evet, o olmalı. | Open Subtitles | ذلك الصياح سمعناه من النهر نعم ممكن ان يكون هو |
| Hormonları delirmiş, hafıza kaybı olan, yanlış insanlara bağırma eğilimli hamile bir kadın kadar iyisini bulabildin mi? | Open Subtitles | أيّ شئ جيد كسيدة حامل مجنونة بسبب هرموناتها لديها القدرة على الصياح على الأشخاص الخاطئين؟ |
| Bağırmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Onun gelip gitmelerini ilginç buluyorum. | Open Subtitles | أعرف ما يعنيه الصياح ما يدهشني هو الذهاب ثم العودة |
| Bana bebeğin ne olduğunu söylemezsen Bağırmayı keserim. | Open Subtitles | سأتوقف عن الصياح اذا توقفتى عن اخبارى بجنس المولود |
| Bir saniye için bana Bağırmayı kesersen eşyalarımı topladığımı fark edersin. | Open Subtitles | ربما لو توقفتِ عن الصياح في وجهي لثانية واحدة كنتِ لاحظتي أنني اقوم بحزم أغراضي |
| Bağırmayı kes. İnsanlar ormana sessizlik için geliyor. | Open Subtitles | ، توقف عن الصياح .الناس يأتون للغابة لأجل الهدوء |
| Bayan Breeland, eğer bir dakikalığına bana Bağırmayı keserseniz sorununuzu çözmek konusunda size yardım edebilirim. | Open Subtitles | آنسة بريلاند، رُبَّمَا إذا اوقفت الصياح لدقيقةِ واحدة أنا يُمْكِنُ أَنْ أُساعدَك بمشكلتِك |
| Bağırmayı kes. Hareket etmeyi kes. Nefes de alma. | Open Subtitles | توقف عن الصياح والحركة توقف عن التنفس |
| Bağırmayı kes. Dieter'ı sinirlendiriyorsun. | Open Subtitles | توقف عن الصياح سأعطيك امبول لتلك الحمى |
| İnsanlara bağırmak her zaman en iyi sonucu vermez, efendim. | Open Subtitles | الصياح بالناس لايؤدي دائما الي نتائج ايجابية ياسيدي |
| Sevgilisinin gözleri önünde bir çalışanınıza bağırmak ayıp değil mi peki? | Open Subtitles | اكثر من الصياح علي زميلك امام صديقته الجميلة؟ لماذا لا تخرس سبنسر |
| Bana bağırmak istiyorsan, bağır ama onu unutmalısın. | Open Subtitles | اذا اردت الصياح علي, فصيح, فقط انهي الامر. |
| Sonra bağırmaya çalıştığımı hatırlıyorum sonra su ciğerlerime dolmaya başladı. | Open Subtitles | وعندها اتذكر انني حاولتُ الصياح والماء يندفع إلى رئتيَ |
| Pancar gibi kızardı ve bağırmaya başladı. | Open Subtitles | ويستشيط غضبًا ويبدأ في الصياح على ذلك الشيء |
| Eğer bu işe yaramazsa, ıslık çalın. çığlık atmaya başlayın. | Open Subtitles | اذا لم ينفع هذا ,اطلقوا صفارتكن وابدأن فى الصياح |
| - Kalın kafalı sensin. bağırma. | Open Subtitles | أيها الحيوان الغبى كف عن الصياح |
| Annem Bağırmanın bir zayıflık göstergesi olduğunu söyler. | Open Subtitles | أمي قالت أن الصياح علامة على الضعف |
| Nasıl bilmesinler ki sen her an uluorta bağırıp duruyorsun. | Open Subtitles | سوف تخبرى الجميع بهذا لو استمررت فى الصياح طول الوقت |
| Brian, buraya gel yoksa baban bana bağırmaktan vazgeçmeyecek ! | Open Subtitles | أنزل من فضلك, و لذلك يستطيع أبيك عدم الصياح فى |
| İster bağır çağır ister babanı arayıp komşunun evine saklanmasını söyle. | Open Subtitles | و بعدها أنتِ حرة لديكِ حرية الصياح و الصراخ و الاتصال بوالدك و تنصحيه بالجري للاختباء عند جاره، اتفقنا؟ |
| Geceleyin ne tür çığlıklar ve inlemeler duymuşlar? | Open Subtitles | مانوع الصياح والعويل الذي تسمعونه في الليل؟ |