| Çin'in Danıştay Bilgi Ofisi'nden 2009'da bu projede Çin'i temsil edecek çok kuşaklı bir soy kütüğü talep ettim. | TED | لقد طلبت من المكتب الإعلامي في مجلس الدولة الصيني في عام 2009 لأختار سلالة لأجيال متعددة لأعرض الصين في هذا المشروع. |
| Sanırım Büyük Çin Konferansı'nda bir şeyler yapmamız lazım? | Open Subtitles | اتعقد ان هناك علاقه بين هؤلاء و المؤتمر الصيني في المدينه ؟ |
| Son zamanlarda Çin kasabasında bulunmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تتواجد في الحي الصيني في الآونة الأخيرة أليس كذلك ؟ |
| Orta yaşlılık durumu yani. Dondurucuda Çin yemeği var. | Open Subtitles | تلك مرحلة منتصف العمر، هي كذلك، هناك بعض الطعام الصيني في الثلاجة |
| Gecenin bir yarısında Çin yemegi getirmeye devam edeceksen ikimiz de şişmanlayacagız. | Open Subtitles | إن بقيت تجلب الطعام الصيني في منتصف الليل فإنا كلانا سوف نصبح بدينين |
| Yukarı çıkıp, siktiğimin odasında siktiğimin Çin yemeğini yiyeceğim. | Open Subtitles | صعود الدرج لتناول هذا الطعام الصيني في حجرتي |
| Kahvaltıda akşamdan kalma Çin yemeği vardı. | Open Subtitles | أكلت بقايا الأكل الصيني في الصباح، أنا أتضوّر جوعاً |
| Banyodaki Çin havasını biraz azaltabilir miyiz? | Open Subtitles | لكن ألا توجد طريقة لتخفيف المظهر الصيني في الحمّام؟ |
| Çin'in Dışişleri Bakan Yardımcısı müzakereler için Londra'da. | Open Subtitles | نائب وزير الخارجية الصيني في لندن لاجراء محادثات |
| Birkaç dakika içinde Çin hava sahasından güvenli bir şekilde çıkacaklar. | Open Subtitles | سيكونوا بأمان عبر المجال الجوي الصيني في دقائق |
| Çin'in Kuzey Vietnam'ı bombaladığına dair raporlar geliyor. | Open Subtitles | لدينا بالفعل تقارير عن التفجير الصيني في شمال فيتنام. |
| Ve sen hâlâ burada, karın şeydeyken ofiste Çin yemeği yiyorsun. | Open Subtitles | ورغم ذلك ها أنتذا، تتناول الطعام الصيني في المكتب... بينما زوجتك... |
| Ve işte biz. Burası Los Angeles Çin mahallesinde her hafta oynadığımız bir park ve bu da Ray Allen anını ve ilgili tüm izlemeleri canlandıran bizler. | TED | اذن، ها هنا نحن. هذا الحي الصيني في لوس انجلوس، منتزه نلعب فيه كل اسبوع، و ها نحن نصوغ لحظة راي الان و كل التتابع المرتبط بتلك باللحظة. |
| Çin restoranına sık sık giderim. | Open Subtitles | أرتاد المطعم الصيني في كثير من الأحيان. |
| Gecenin üçünde Çin yemeği. | Open Subtitles | الطعام الصيني في الساعة 3: 00. |
| Aman Tanrım. Bugün Çin lokantasında... | Open Subtitles | يا إلهي، في المطعم الصيني في وقت سابق اليوم... |
| Leicester'da Çin lokantasında ki payını ödememesinden sonra onu sevmen gerekmiyor. | Open Subtitles | ... كلا ، حتى أنكِ لا تحبينها منذ لم تدفع ثمن نصيبها من الطعام الصيني في ليستر |
| Acıkmışsınızdır diye bolca Çin yemeği getirdim. | Open Subtitles | أحضرت الطعام الصيني , في حال كنتِ جائعة |
| Çin yemeği yerineydi, | Open Subtitles | تقول أنه المطعم الصيني في آخر الشارع. |
| Yani, matematiğe Çin yaklaşımını. | Open Subtitles | أعني، المنهج الصيني في الرياضيات |