| Oysa polis raporuna göre ilk memur eve geldiğinde televizyon hala açıkmış. | Open Subtitles | لكن طبقا ل الشرطة تذكر، تي في إس إي تي ما زال على عندما الضبّاط الأوائل وصلوا في موقع الأحداث. |
| -İyi akşamlar memur beyler -Hayır hayır... senkonuşma. | Open Subtitles | مساء الخير أيها الضبّاط لا، لا، لا تتكلّم الآن، حسناً؟ |
| Gerçek şu ki, bazı dava türlerine kadın memurlar atandığında yeterliliklerinden şüphe ediyorum. | Open Subtitles | إنّ الحقيقة، أستجوب الحكمة... تخصيص تطبيق قانون نسائي الضبّاط إلى بعض أنواع الحالات. |
| Sivil polisler olay yerine vardı. | Open Subtitles | الضبّاط المحلّيين وصلوا إلي موقع الجريمة |
| Buna uymayan subaylar yargılanmalı. | Open Subtitles | الضبّاط الذين لايطيعون الأوامر يجب أن يشنقوا |
| Tüm yüksek subayları idam etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أقوم بشنق كلّ الضبّاط أصحاب الرتب الكبيرة, مثلما فعل ستالين |
| İyi akşamlar, memur beyler. Hayır. Şimdi konuşmaya kalkma tamam mı? | Open Subtitles | مساء الخير أيها الضبّاط لا، لا، لا تتكلّم الآن، حسناً؟ |
| Kusura bakmayın memur beyler, keşke yardım edebilseydim. | Open Subtitles | أنا آسف، أيّها الضبّاط. أتمنّى لو أمكنني المساعدة. |
| Bak, istersen sana birkaç memur ayarlayabilirim ama sanırım bunun arkasında kim olduğunu bulana kadar özel güvenliktutmayı düşünebilirsin. | Open Subtitles | اسمع، إنّ بإمكاني تعيين بعض الضبّاط لك، لكن أعتقد أنّه حتى نكتشف من يقبع خلف هذا، فإنّ عليكِ التفكير في توظيف أمن خاص. |
| Karın telefona cevap vermiyor, ve buraya daha fazla memur getirmek için iznine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إذن زوجتك لا تردّ على هاتفها، ونُريد تصريحها لمزيد من الضبّاط هُنا. |
| Sadece yetkili memur ve personel geçebilir. | Open Subtitles | الضبّاط والموظفون المخوّلون فقط. |
| Yerel memurlar bizim aradığımız şeylere bakmak üzere yetiştirilmemişlerdir. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ انهم عَمِلوا. الضبّاط المحليّون لَمْ يُدرّبوا للبَحْث عن الأشياءَ التي نبحث عنها. |
| İşte bu yüzden memurlar burdan geçerken.. | Open Subtitles | حتى الضبّاط الذي يَمْرّونَ من هنا يقولون. |
| Bütün memurlar patlamadan sonra iletişime geçtiler mi? | Open Subtitles | انظر. هل تم التدقيق على جميع الضبّاط بعد الانفجار؟ |
| polisler düzenli olarak evinize uğrayıp şüpheli bir şey var mı diye bakacak. | Open Subtitles | الضبّاط سَيَقُودونَ ببيتِكَ بشكل دوري بَحْث عن أيّ شئِ مريبِ. |
| Kendi gözlerimle gördüm. Diğer bütün polisler de gördü. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء الضبّاط الآخرين شهدوه. |
| subaylar aşıyı yapmak için nereye gideceğimizi belirlemeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | الضبّاط فقط يحاولون أن يعرفوا إلى أين يذهبون لصنعاللقاح. |
| subaylar iliğimizi kuruttu. Yüce İsa demistir ki... | Open Subtitles | الضبّاط جعلونا ننزف حتّى الجفاف ... المسيح قال |
| Komutan subayları buraya davet ediyorum. | Open Subtitles | أودّ من الضبّاط محل القيادة القدوم إلى المنصّة. |
| Ama, biz cesur memurları başka nasıl tanıyabiliriz ki. | Open Subtitles | ولكنّ لا يمكننا فعلُ شيء آخرُ. لتمتجيدِ الضبّاط الشّجعان. |
| Biz üst düzey görevliler sizlerden izin istemek zorundayız öyle mi? | Open Subtitles | إذن فنحن الضبّاط الراشدين يجب أن نطلب موافقتك؟ |
| Bazı memurların konuşmalarına kulak misafiri oldum bulduğunuz kız işkence görmüş. | Open Subtitles | سمعتُ بعض الضبّاط يقولون بأنّ الـ... الفتاة التي وجدتموها عُذّبت |