| Fakat sanırım oğlu bunu anlayacak ve kin duygusu olmayacak veya ihmal edilmiş olmayacak. | TED | و لكني أعتقد بأن ابنه سيتفهم ذلك و لن يكون لديه أي شعور بالحسد أو الضغينة أو إحساس بالإهمال |
| Şehirde ona kin besleyen tek sermayeci ben değilimdir eminim ki. | Open Subtitles | لا أعتقد أني الرجل المصرفي الوحيد الذي يكن له الضغينة |
| Ona karşı kin beslemek için bir sebebim yok. | Open Subtitles | . الآن ، أنا لستُ شخصاً يحمل الضغينة لأحدهم لسببٍ ما |
| Bu adam için kalpten gelen büyük bir nefret duyuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يكنون الضغينة في قلوبهم على هذا الرجل |
| nefret bir kere uyanınca kendi hayatını sürer. | Open Subtitles | الضغينة, وصلت إلى أوجها حيث تتسبب فى أنهاء حياة صاحبها. |
| Ona garezi olan bu kadar çok adamın bir şekilde ölmesi ne kadar da garip. | Open Subtitles | إنه من المدهش كم ممن كانوا يكنون . الضغينة ضده قد ماتوا |
| Ama hayatınızın geri kalanı boyunca hepinize kin besleyeceğim. | Open Subtitles | ولكن اعلموا أني سأكنّ الضغينة لكل حقير منكم إلى نهاية أعماركم. |
| Onlara karşı kin güden yüzlerce ölü insan olabilir. | Open Subtitles | يبدو أنه هنالك المئات من الأموات يكنّون الضغينة لهم |
| Muhtelemen biri davayı kaybetti ve kin besledi. | Open Subtitles | بالتأكيد أن أحدهم قد خسر قضية ما ويحمل لها الضغينة. |
| Biz hâlâ açgözlülük, kin ve kıskançlık yüzünden cinayet işliyoruz. | Open Subtitles | مازلنا نرتكب جرائم بسبب الطمع , الضغينة والغيرة |
| Nasıl kin güdüleceğini iyi biliyorlar, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أن اليابانيون يعرفون جيدا كيف يضمرون الضغينة والحقد، أليس كذلك؟ |
| Şu Japonlar, kin tutmayı iyi biliyorlar, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أن اليابانيون يعرفون جيدا كيف يضمرون الضغينة والحقد، أليس كذلك؟ |
| Futbol, kin ve nefretin ilk geldiği yerdi. | Open Subtitles | نعلم أن كرة القدم كانت سبباً لظهور الضغينة والكراهية |
| Kimse, bu kadar uzun süre kin tutmaz. | Open Subtitles | لا يحمل أحداً هذه الضغينة طوال فترة كهذه |
| Sanırım bize, ne kadar uzun süre kin güdülebileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها ترينا إلى متى قد يحمل المرء الضغينة في قلبه |
| Ondan kurtulmak için senelerce tüm gücümle ondan nefret etmeye odaklanmıştım ve şimdi bütün çabalarım boşa gitti. | Open Subtitles | استغرق الأمر سنوات من الضغينة المكثّفة والمركّزة لأطوي صفحتها. والآن أتلفت ذلك العمل الجبّار. |
| Kişisel ızdıraplar kalmaz. nefret kalmaz. | Open Subtitles | لا مزيد من الضغينة الشخصية لا مزيد من الكُره |
| O... insanlarınıza karşı ufacık bir nefret dahi beslemiyormuş. | Open Subtitles | . انه لم يكن الضغينة ابدا لاحد |
| Hades iyiyi oynuyor olabilir ama burada hâlâ size garezi olan çok insan var. | Open Subtitles | ربّما يتصرّف بلطافة، لكنْ ثمّة أناس كثر هنا يضمرون الضغينة لكِ |
| Haeshin'in ablama karşı garezi olmalı. | Open Subtitles | لابد أن " هاي شين " تحمل بعض الضغينة ضد أختي |
| İçimi bir çeşit öfke kaplamıştı, garezim günbegün artıyordu. | Open Subtitles | شعرت داخلي بنوعٍ من الضغينة و الغضب الطافح |
| İradenin sağlamlığından mı, inadından mı yapıyorsun anlamış değilim ama. | Open Subtitles | لا يمكنني المعرفة إذا أنت محفز من قبل إدانات قوية أو الضغينة |