| Kalem sarı görünür, çünkü sarı ışığı diğer tüm renklerden daha iyi yansıtır. | TED | قلم الرصاص يبدو أصفرا نظراً لأنه يعكس الضوء الأصفر أكثر مما يعكس الألوان الأخرى. |
| Rahatla. Hz. İsa üzerindeki sarı ışığı unuttun? | Open Subtitles | إهدأي ، هل نسيتي الضوء الأصفر على السيد المسيح ؟ |
| Tüm yeni gelenler. Odalarınıza gitmek için sarı ışığı takip edin. | Open Subtitles | إلي كل الوافدين الجدد, رجاء أتبعوا الضوء الأصفر لتصلوا إلي مقر معيشتكم |
| Arabadan 7,5 metre uzaklaştığında ilk sıvının hazır olduğunu bildiren sarı ışık yanar. | Open Subtitles | على بعد 25 قدم من السيارة يضيء الضوء الأصفر ، إشارة على أن السائل الأول جاهز |
| sarı ışık, sınırdaki davranıştır. Mesela birine sarılmak ya da-- | Open Subtitles | الضوء الأصفر ويشمل سلوكات مشبوهة ...كعناق أحدهم أو |
| Sizin cihazınızı kapatmak için burdayım. Orda yanıp sönen sarı ışığın yanında... | Open Subtitles | أتيتُ لإطفاء جهاز تشويشكم هناك، بجوار الضوء الأصفر الوامض |
| Çünkü sarı ışığın hala hızlan değil yavaşla anlamına geldiği küçük bir kasabada bunu yaparsın. | Open Subtitles | لأن ذلك ما تفعله في بلدة... حيث الضوء الأصفر يعني التوّقف... ، بدلاً من الإسراع |
| Hz. İsa heykeline vuran sarı ışığı hatırla? | Open Subtitles | -أتذكرين الضوء الأصفر الذي يضرب تمثال السيد المسيح ؟ |
| Odalarınıza gitmek için sarı ışığı takip edin. | Open Subtitles | الضوء الأصفر |
| Yanıp sönen sarı ışık artık sürekli yeşil oldu! | Open Subtitles | الضوء الأصفر أنقلب للأخضر الآن |
| sarı ışık dur demek değildir. | Open Subtitles | الضوء الأصفر لا يعنى أنك ستتوقف |