| Kızı orada yalnız bıraktım. misafir evine döndüm... ..ve yattım. | Open Subtitles | أنا تَركتُها بدون تدخّل هناك؛ ذَهبتُ عُدْ إلى دارَ الضيافة. |
| Aslında misafir Banyosuna gidecek pembe bir şey istiyordum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحتاجه هو شيء وردي لغرفة الضيافة |
| konukseverlik galiba. Komançi konukseverliği. | Open Subtitles | كرم الضيافة على ما أظن كرم ضيافة الكومانشي |
| konuk Evi senin Bu adam da. O konuk sef olabilir bizim. | Open Subtitles | ذلك الضيف في منزل الضيافة قد يصبح ضيف الشرف لنا |
| Kutsal misafirperverlik geleneğini ihlal etmesi tanrıları çok öfkelendirdi. | TED | اختراقه لتقاليد الضيافة المقدسة أغضب الآلهة غضبًا شديدًا. |
| İzin almadan kimsenin ilk adını kullanmayın, misafirperverliği asla geri çevirmeyin ve asla karşı cinsten biriyle fiziksel temasta bulunmayın. | Open Subtitles | لا تقم بأستخدام الأسم الأول لأي شخص دون موافقتهم لا ترفض أبداً الضيافة و لا تشرع بالأتصال البدني بأي شخص |
| Size bir özür borçlu olduğumu düşünüyorum ve çok uzaklarda bir yer olduğu için burada Misafirperverliğin unutulduğunu düşünmenizi istemem. | Open Subtitles | أن هذا المكان قاحل متخلف يخلو من قواعد الضيافة التي تم نسيانها |
| Yıkanmak ve uyumak için misafir evini kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك استخدام بيت الضيافة للإغتسال والنوم |
| Özel misafir odasının anahtarı, benim uzun sevgi çubuğum geceyi geçirmek için ihtiyaçlarını karşılayacaktır. | Open Subtitles | لذا، شريط الحب الطويل لي هنا هو المفتاح إلى جناح الضيافة يجب أن تشعرِ بالحاجة لقضاء الليلة |
| Özel misafir odasının anahtarı, benim uzun sevgi çubuğum geceyi geçirmek için ihtiyaçlarını karşılayacaktır. | Open Subtitles | لذا، شريط الحب الطويل لي هنا هو المفتاح إلى جناح الضيافة يجب أن تشعرِ بالحاجة لقضاء الليلة. |
| Sendeleye sendeleye misafir evine döner... ve olayı unutmak için uyur. | Open Subtitles | تَعُودُ التمايلاتُ إلى دارُ الضيافة ويَنَامُ الشيء بأكملهَ مِنْ. |
| misafir evinde bulup incelememi istediğin puro var ya? | Open Subtitles | سيجار أنت طَلبتَ مِنْني المُعَالَجَة مِنْ دارِ الضيافة. |
| Bu Han, konukseverlik nedir biliyor. | Open Subtitles | هذا الرجلِ، هان، لَهُ حسّ عظيم مِنْ الضيافة. |
| Sonra aniden zengin olduğunda, varlığından bile haberi olmadığı bir sürü akrabası ortaya çıkıp, konukseverlik göstermeye başlıyorlar. | Open Subtitles | ولم يهتم كثيرا بذلك, ثم فجأة يأتى له الكثير ثم حشود من الأقارب التى لم يكن مدرك لهم ابدا ويبدأوا فى الضيافة والدعوات |
| Eee, eğer bu devi kiralamaya karar verirsem kiracının konuk odasından taşınacağını varsayıyorum? | Open Subtitles | إذاَ أفترض أن المستأجر سيخرج من بيت الضيافة إذا قررنا امتلاكه ؟ |
| Hey, beni konuk evine götür, karakola değil. | Open Subtitles | خذني إلى بيت الضيافة وليس إلى مركزالشرطة |
| Eski Batı'dan. Eski Batı geleneğinde misafirperverlik olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ أن الضيافة كانت من تقاليد الغرب القديم |
| misafirperverlik becerilerini tazelememiz gerekecek. | Open Subtitles | يجب ان نعمل على تحسين مهارات حسن الضيافة |
| Size biraz Bavyera misafirperverliği gösterebilirim belki. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان اريك كرم الضيافة البافاري |
| O zaman Misafirperverliğin için teşekkür edeceğim ve içkini rahat rahat içmen için gideceğim. | Open Subtitles | إذًا شكرا لك على حُسن الضيافة وسأتركك حرًا لتناول مشروبك |
| Kızım, o tam bir Bayan misafirperver değil mi Wally? | Open Subtitles | هذة إبنتي هي فقط تفتقد حسن الضيافة أليست كذلك .. |
| "Konukseverliğiniz ve bu zor misafire katlandığınız için teşekkürler" | Open Subtitles | شكرا ً على حسن الضيافة وتحملكم لضيافتى الثقيلة |
| Sadece çok değerli ev sahiplerine olan minnettarlığımızı göstermek istedim. | Open Subtitles | إني أعبّر عن إمتناني إلى هذه الضيافة الكريمة |
| konaklama sektöründe çalışıp konuksever olmazsanız, ne anlamı var ki? | Open Subtitles | إن كنت تعملين في مجال الضيافة ولست مضيافة، فما الفائدة؟ |
| Size et, şarap ve müzik verdim ama size hak ettiğiniz konukseverliği sergileyemedim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك اللحم والنبيذ والموسيقى ولكن لم أريك الضيافة التي تستحقها 597 00: |
| Evet, Konukseverliğin nerde kaldın senin? | Open Subtitles | أجل، أين إحساس كرم الضيافة لديكِ ؟ |
| Rusyanın sıcak misafirperverliğine rağmen, haftalarca kararlaştırılan haberlerden birşey çıkmadı. | Open Subtitles | وعلى الرغم من الضيافة الروسية الحارة، ذهبت أسابيع من الإجتماعات سدى |
| Bana karşı göstermiş olduğunuz harika Misafirperverliğiniz sebebiyle size teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لأنّكم كنتم مُحسني الضيافة بعجبٍ إليّ، فإنّي أريد أن أردّ المعروف فحسب. |
| Neden Turizm Otelcilik diploması olan birinin anayasa hukuku hakkında bilgili olmayacağını varsayıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تفترضين تلقائيًا أن إدارة الضيافة الرئيسية لن تستطيع التحدث مع التطور حول قوانين الدستورية؟ |