| Duvarları yeniyetme yavru resimleriyle donatmalı ve Doğa çekimlerini de bir yerlere tıkmalıyım." | Open Subtitles | احتاج ان الصق بيتى بصور الحوريات من تحت السن ونرمى صور الطبيعه بعيدا |
| Biz Amerikan yerlilerinin inandığı gibi Doğa ile insanın bütünlüğüne inanırız. | Open Subtitles | ايماننا يشابة ايمان الهنود الامريكيين ان الطبيعه والرجل هما شئ واحد |
| Ve iyi ki yok. çünki eğer olsaydı, doğanın bir problemi olurdu; "Bize göre seksi görünmeyen şempanzeler nasıl oluyor da çiftleşebiliyor ? | TED | وهي شي جيد أنه ليس كذلك ، لأنهن لو كن كذلك لواجهت الطبيعه الأم مشكلة كيف ستجعل القرود تتزاوج على وجه الأرض |
| - ve işleri doğanın akışına bırak. | Open Subtitles | امسك حلمه بكل كف ثم دع الطبيعه تقوم بدورها حسنا |
| Ne yazık ki insan doğası böyle. | Open Subtitles | بأنها لن تموت الأن أخشى أنها الطبيعه البشريه |
| Ben senin Doğaya inandığını sanıyordum, şeytana değil. | Open Subtitles | إعتقدت أنكِ تفاعلتى مع الطبيعه لا مع الشر |
| Çünkü burası bizim kendimizi tek normal hissedebildiğimiz yer. | Open Subtitles | لانه المكان الوحيد اللذي نشعر فيه اننا على الطبيعه |
| Doğa tarafından herhangi bir sebep için denizanaların yeşil parlaması için, ya da örnek olarak, istila eden bir virüsün protein kodunu fark edebilmek için evrildiler. | TED | تطورت من الطبيعه حتى تمكّن قنديل البحر من أن يتوهج أخضراً لسبب ما أو بهدف الكشف عن الشفره الوراثيّه لفيروس معدي مثلاً |
| Fırtına başladıktan sonra harekete geçeceğiz, bırakalım da Doğa ana izlerimizi kapatsın. | Open Subtitles | سوف نعود عندما تزيد العاصفه لندع الطبيعه الأم تمحو آثار تحركاتنا |
| Hayır. Hayır, iddiaya girerim Doğa hakkında düşünüyordur, ya da-ya da şiir, ya da doğanın şairaneliği. | Open Subtitles | لا، لا أنا أراهن على أنه يفكر في الطبيعه أو الشعر، أو شاعرية الطبيعه |
| Doğa yürüyü süne falan mı cıktınız? | Open Subtitles | هل كنتم تسيرون فى الطبيعه الخارجيه او شىء ما؟ |
| Belirli bir şey yok. Doğa ve aşk hakkındalar. | Open Subtitles | لا شىء محدد يتحدث عن الطبيعه, الحب, هذا النوع من الأشياء |
| Bilemiyorum. Bu tamamen Doğa ve eğitim sorunuyla alakalı. | Open Subtitles | انا لا اعرف ربما تكون الطبيعه فى مواجهه التربيه، اليس كذلك؟ |
| Eğer bu, bir çeşit mucizeyse de, yine de doğanın bir parçası. | Open Subtitles | , حتى لو هى نوع من أنواع المعجرات , ولكنها مازالت جزء من الطبيعه |
| İki küçük kızın, doğanın dengesini bozmadığını görmek güzel. | Open Subtitles | حسنا ,من الجيد معرفة ان علاقتكما لم تؤثر على توازن الطبيعه |
| doğanın kanunları gerçekleşecek ve birkaç günde dışarı çıkacaklar. | Open Subtitles | سيخرجهم خلال أيام عندما تتخذ الطبيعه مسارها |
| Ama gerçek şu ki, Avenger bağdaşık güncellemeyi tetikledi, bu da gösteriyor ki DHD programı, doğası gereği her uyarlamaya açık. | Open Subtitles | إنها تشير إلى أن برنامج جهاز الطلب يتكيف بحكم الطبيعه |
| Hayır. Doğaya karşı gelmek, maymunu öldüren kedi gibidir. | Open Subtitles | لا, مخالفة الطبيعه هي كالقطه تتغلب على القرد |
| Bilirsin, normal olan karışıklığıda beraberinde getirir. | Open Subtitles | كما تعلمي ان الطبيعه هي فقط التي تعمها الفوضي |
| Eminim Doğal güzelliklerine ve özgür ruhlu insanlarına hâlâ mest olurdu. | Open Subtitles | أراهن بأنه لا يزال مسحوراً بجمال الطبيعه و روح الناس الطيبة |
| Shakespeare'e göre, Doğada işleyen birşeyler var... belki de insan doğasının kendisinde... | Open Subtitles | طبقا لشكسبير هناك شئ كان خارق عن الطبيعه في الطبيعه ربما في البشر |
| Yani... Doğayı seven bir röntgenci. | Open Subtitles | حسنا يا محب الاعضاء التناسليه ومهتم بوقايه الطبيعه |
| İhtiyar Heyetinin dediğine göre, ...uzun zaman önce doğadan ayrıymışız. | Open Subtitles | شيوخنا قالوا منذ وقت طويل أننا جزء من الطبيعه |
| Benim çalışmalarım, estetik tecrübelerin doğasını sorgular... ..şekille, ışıkla, renkle bir alakası yoktur. | Open Subtitles | عملي لا يتعلق بالاشكال او الاضواء او الالوان لكن ياستجواب الطبيعه عن التجربه الجماليه |
| Ama bu insanın doğasında var farklı olandan korkmak. | Open Subtitles | و لكن الطبيعه البشريه علي الخوف الغير عاديه |