| Jedi akıl oyunu falan diye masanın diğer ucunda oturdun. | Open Subtitles | أنت على الطرف الآخر من الطاولة بسبب هراء العبث بالعقول |
| Yok olur olmaz sahnenin diğer ucunda ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | يختفي و يظهر ثانيةً في الطرف الآخر من المسرح و هو اخرس و يترنح |
| Kanalın diğer tarafında sinir hücrelere bağlanır, deri ve kas hücrelerine. | TED | على الطرف الآخر من القناة يتصل العصب مع الخلايا خلايا الجلد و خلايا العضلات |
| Odam okulun diğer tarafında... Her hangi bir şey duymak imkânsız... | Open Subtitles | غرفتي عند الطرف الآخر من المنزل من المستحيل سماع أي شيءٍ من هناك |
| Geçenlerde dünyanın öbür ucunda bir köyde biri öldürüldü. | Open Subtitles | أتعلمين، حصلت جريمة قتل مؤخراً في قرية في الطرف الآخر من العالم |
| Hattın diğer ucundaki kadı, ona Carol diyelim, telaşlıydı. | TED | المرأة على الطرف الآخر من الخط ، سوف نسميها ، كارول ، كانت مرتعبة |
| Hattın diğer ucunda kimin olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعرف من يوجد على الطرف الآخر من الخط |
| Parkın diğer ucunda bir eğlence evi gördüydüm. | Open Subtitles | رأيت بيتاً نطاطاً على الطرف الآخر من الحديقة |
| Bu aptal yemek kamyonunun gezegenin diğer ucunda olduğunu bilseydim, farklı bir ayakkabı giyerdim. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن عربة الطعام الغبية هذه موجودة على الطرف الآخر من الكوكب، لكنت ارتديت حذاءً آخر. |
| Telefonun diğer ucunda olmak istemezdim. | Open Subtitles | أكره أن أكون على الطرف الآخر من تلك المكالمة |
| Mikrofonun diğer ucunda kim var bilemeyiz. | Open Subtitles | لا أعلم من على الطرف الآخر من هذا الشيء. |
| Batakhaneler kasabanın diğer tarafında, biliyorum. | Open Subtitles | ماأعرفه أن منطقة العاهرات في الطرف الآخر من المدينة |
| Şehrin diğer tarafında başka bir konuşmam var. | Open Subtitles | لدي خطاب آخر لألقيه في الطرف الآخر من البلدة |
| - O şeyin diğer tarafında olmak istemezdim. | Open Subtitles | لا تريد أن تكون في الطرف الآخر من هذا الشيء |
| Tezgahın diğer tarafında olursa zengin bir adamın ona abayı yakacağını düşünüyor. | Open Subtitles | تظن أنها عندما تصبح في الطرف الآخر من المنضدة فسوف يقع في غرامها رجل ثري |
| Yerinde olsam, telefonun öbür ucunda beklemezdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لما انتظرت على الطرف الآخر من الهاتف |
| Çünkü siz Hintlisiniz ve Amerikalı kimliğiniz sadece hattın diğer ucundaki kişiyle daha rahat iletişim kurmanız için var. | Open Subtitles | أنتم هنود و هويتكم الأمريكية موجودة ببساطة لتسهل عليكم الإتصال بالشخص على الطرف الآخر من الخط |
| Sopaların diğer ucunu tutabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تكون أنت الطرف الآخر من العصى مع أمي؟ |
| Gezegenin öteki ucunda | Open Subtitles | وعلى الطرف الآخر من الكوكب في القارة القطبية الجنوبية |
| Kırk yıl boyunca yerleri ovaladım hayatımın son aylarında ise dünyanın öteki ucundaki bir otelin ikinci müdürü oldum. | Open Subtitles | أمضيت 40 عاما كمدبرة منزل والأشهر الأخيرة من حياتي كمديرة مشاركة لفندق في الطرف الآخر من العالم |
| Eğer ihtiyacın olursa duvarın öteki tarafında olacağım. | Open Subtitles | إذا احتجت إليّ سأكون على الطرف الآخر من ذاك الجداًر |
| Şunun gibi. Ama yolun karşı yakasında. Okyanus manzaralı. | Open Subtitles | عدا إنه يجب أن يكون على الطرف الآخر من الطريق لأنه يطل على المحيط |