Genellikle üç yoldan biriyle gerçekleşir: devrimle, yüksek vergiyle ya da şavaşla. | TED | ويحدث ذلك بإحدى الطرق الثلاث التالية: أما بالثورات أو الضرائب المرتفعة أو الحروب. |
Bu üç düşünme yolunun üzerinden geçmek istiyorum. | TED | أريد إذًا أن أمر بهذه الطرق الثلاث للتفكير. |
Böylece bu üç yol, şeffaflık, sorumluluk ve seçim çok büyük bir farklılık yaratacak. | TED | فهذه الطرق الثلاث ، والشفافية ، والمساءلة ، والاختيار ، ستحدث فارقا ضخما |
Öyleyse, burada dijitali kavranabilir hale getirmek için üç farklı yolu gördük. | TED | حسناً لقد رأيتم الطرق الثلاث لجعل العالم الرقمي اكثر ادراكاً من ذي قبل من قبلنا |
Bunlar da Meksiya giden üç ana geçit değil mi? | Open Subtitles | وهذه هي الطرق الثلاث الرئيسية للعبور إلى المكسيك؟ |