| Böylesine kuvvetli ve asil olan bir av serbest kalma hakkını kazanmalı. | Open Subtitles | الطريدة التي تقدم صيداَ عظيماَ و نبيلاَ تكسب حقها في أطلاق سراحها |
| Adaylar, insan veya kurt formunda av hayvanını takip edecek, yakalayacak ve öldürecek. | Open Subtitles | المرشحون، سواء في هيئة الذئب أو الهيئة الآدمية، سوف يتعقبون ويأسرون ويقتلون الطريدة. |
| Bizonlar, kışın buradaki tek av. | Open Subtitles | البيسون هو الطريدة الوحيدة في فصل الشتاء هنا |
| Hem birbirlerini kollamayı hem de Avlarını öldürmeyi sağlayacak kadar kusursuz. | Open Subtitles | فقد كانوا دقيقين كافية لتغطية نفسهم و اصطياد الطريدة في نفس الوقت |
| İyi bir noktadan Avlarını kilometrelerce görebilirler. | Open Subtitles | مع اماكن تعطيهم افضلية يمكنهم ان يروا الطريدة لمسافة اميال |
| Kartallar insanlardan kat kat daha güçlü gözlere sahiptirler ve 2 kilometre öteden avı farkedebilirler. | Open Subtitles | لدى النسور أعين أكثر قوة ً من أعين البشر .وتستطيع الكشف عن الطريدة من بُعد كيلومترين |
| Avcının, aslında avlandığı oyunun. Küçük Rowan'ımızı bulmaya geldin. | Open Subtitles | والآن انتهت اللعبة لعبة الطريدة عندما تلحق بالصياد |
| Bir Peygamber devesi. Normalde bir avcı ama bu av potansiyeliyle nasıl başlayacağını bile bilmiyor. | Open Subtitles | هذا السُرعوف هو صيَّاد في المقام الاول ولكنَّه لا يعرف كيف يبدأ مع هذه الطريدة المُحتملة |
| 30 kilometre içindeki tek av bir antilop sürüsü. | Open Subtitles | قطيع من غزلان المها هو الطريدة .الوحيدة ضمنَ 20 ميلاً |
| Aniden avcılar av olma riski içine giriyorlar. | Open Subtitles | فجأة ً يُصبح الصيَّادان هم الطريدة. |
| İşte o an, artık avcı değil av olduğunu anlıyorsun. | Open Subtitles | هناك لحظة، سوف تدركين فيها أنكِ لم تعودي الصيادة، بل أنتِ الطريدة ... |
| Avcı av oldu. | Open Subtitles | الطريدة تأتي للصياد |
| Bu av uzatmaya layık değil. | Open Subtitles | هذه الطريدة لاتستحق المتابعة |
| Microraptor artık bir av. | Open Subtitles | الـ(ميكرورابتور) الآن هو الطريدة |
| Avlarını izlemek için avantajlı noktalar kullanıyorlar. | Open Subtitles | يستخدمون مواقع لصالحهم لمراقبة الطريدة |
| Avlarını boğadikeniyle işaretlerler. | Open Subtitles | يضعون علامة على الطريدة بالكالترابس |
| Bu büyük dalgalar buzu kırmak için değil avı suya düşürmek için. | Open Subtitles | لا تهدف هذه الأمواج الكبيرة ،لكسر الجليد ،إنما لرفص الطريدة إلى الماء ونادراً ما يُخفقون |
| Artık oyunun sonuna geldik. Avcının, aslında avlandığı oyunun. | Open Subtitles | والآن انتهت اللعبة لعبة الطريدة عندما تلحق بالصياد |