| Gördün mü, oyuncağın çalışma şekli senin başına gelenlere benziyor. | Open Subtitles | ترى ، الطريقة التى تشغل بها هذه اللعبة تماما كما يحدث لك |
| Çok enteresan. Lois'in senin hakkındaki şeylerden bahsetme şekli, | Open Subtitles | انه مضحك,انه فقط ,انت تعرف ,الطريقة التى تتحدث بها لويس عنك |
| Üstlerine hitap şeklin de öyle. | Open Subtitles | انا لا احب ما تقوله ولا حتى الطريقة التى تقوله بها |
| Mesele bu değil. Mesele senin ona davranma şeklin. | Open Subtitles | ليس هذا انه بسبب الطريقة التى تعاملها بها |
| Rujunu sürme şeklini... o kadar dikkatli sürerdi ki. | Open Subtitles | الطريقة التى تضع بها المكياج. كانت تضعه بعناية بالغة. |
| Kaos fikri, gerçekten de 20 veya 30 yıllık dönem içinde cidden büyük bir etkiye sahip oldu, çünkü herkesin bilim içinde yapıyor olduklarını düşünme şeklini değiştirdi. | Open Subtitles | بالطبع قد أثرت الفوضـى علينا تأثيراً بالغ خلال ال 20 عاماً أو ال 30 المنصرمـة لأنهـا غيرت الطريقة التى اعتقدناها فى الطريقة التى ننظر بها الى العلم |
| Haberler, dünyaya bakışımızı nasıl şekillendirir? | TED | كيف يمكن للأخبار أن تشكل الطريقة التى نرى بها العالم؟ |
| Senden bahsederken konuşma şekli... | Open Subtitles | الطريقة التى كان يتحدث بها عنك انا حتى لا اعرف |
| Davranış şekli yüzünden intikam almaya mı karar verdin? | Open Subtitles | فقررتى الانتقام منة بسبب الطريقة التى تعامل بها معكى ؟ |
| Işığın ondan yansıma şekli yani, öyle değil mi June? | Open Subtitles | الطريقة التى تعكس بها الضوء من خلالها ، أليس كذلك ، جـــون ؟ |
| Herşey bana yoğun geliyor, sokakta yürüyüşümün şekli, annemin beni uyandırma şekli, kaybettiğimde katlanamayışım, kötü haber alış şeklim. | TED | كل شيئ بالنسبة لي إنفعالي كالطريقة التى أسير بها فى الشارع ,و كالطريقة التى توقظنى بها أمى الطريقة التى لاأحتملها عند الإحساس بالفقدان , والطريقة التى أتقبل بها الأخبار السيئة |
| Onların bildiği tek cevap şekli bu. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة التى يردون بها على العقل |
| Biliyorum, fakat söyleme şeklin yanlıştı. | Open Subtitles | انا اعلم, ولكن الطريقة التى قلتيه بها هى ما كانت خطأ |
| Nolan, genelde müşterilere bu tarz şeyler söylemem ama yeme şeklin midemi bulandırıyor. Müşterilere neden öyle söylememen gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف نولان انا لا أقول هذا للعديد من الزبائن ولكن الطريقة التى تأكل بها تقرفنى |
| Sorun yaptıkların değil sorun yaptıklarını söyleme şeklin. | Open Subtitles | أتعلم أنها ليست الاشياء التى تفعلها بقدر ما الطريقة التى تقولها بها |
| Saçını ayırma şeklin mi? | Open Subtitles | ام الطريقة التى تحلق بها شعرك؟ |
| İhtiyarı vurduğum zaman bana söylediğin şeyler bana bakış şeklin... | Open Subtitles | كما تعلم , حينما أطلقت النار على الرجل الكبير ... الأشياء التى قُلتها لى ... الطريقة التى كُنت تنظر بها لى |
| Bu çocuklardan sonraki davranış şeklini seviyorum. | Open Subtitles | أحبّ الطريقة التى تعتنى بها بهؤلاء الصبية |
| - Karısının karşılama şeklini seviyordur da ondan. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | ربما يحب الطريقة التى ترحب بها زوجتة |
| Karısının karşılama şeklini seviyordur da ondan. Hayır, hayır. | Open Subtitles | ربما يحب الطريقة التى ترحب بها زوجتة |
| Evrene bakışımızı değiştirdiniz. | Open Subtitles | لقد غيرتم الطريقة التى ننظر بها للأرض |
| Ve bu dünya görüşümüzü köklü bir şekilde değiştirecek -- uzaya ve zamana bakışımızı değiştirecek, 400 sene önce Kopernik'in yaptığından farklı olmayan bir şekilde. | TED | وذلك سيغير نظرتنا للعالم بطريقة معقدة -- ليست بطريقة مختلفة كما كانت منذ 400 عام مضت ، نظرية كوبرنيكوس ( عالم فلكى ) فعلت ، بتغيير الطريقة التى نرى بها الفضاء والوقت . |