| Ama bir Amerikalı için öğrenci kredisi borcundan kurtulmak neredeyse imkânsızdır. | TED | ولكن الأمر شبه مستحيل لأمريكي أن يتحرر من ديون قرضه الطلابي. |
| Neden sürekli, zaman aşımına uğramış öğrenci kredisi faturaları geliyor? | Open Subtitles | لماذا نظل نستقبل فواتير للقرض الطلابي فات أوان دفعها ؟ |
| Tatlım, öğrenci kredinden 90,000 dolar paran var ve birkaç yüzünü şimdiden bu başvurulara harcadın bile. | Open Subtitles | عزيزتي ، لديك 90,000 في قرضك الطلابي ولقد صرفتِ بضع آلافٍ على هذه التقديمات |
| 10 dakika içinde öğrenci konferansın var. | Open Subtitles | لديــك المؤتمـر الطلابي بعــد عشــر دقائـق. |
| Merkez Bankası sunucularına doğru, gizlenmiş bir giriş yolu buldum okulun öğrenci etkinlik merkezindeki bir bilgisayardan yüklenmiş. | Open Subtitles | وجدت أثر لدخول خادم المصرف الإحتياطي الفدرالي أرسل من حاسوب مركز النشاط الطلابي في المدارس |
| Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse öğrenci Konsey'i gerçekten de canıma okuyor. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيجعلك تشعرين بشعور أفضل فالمجلس الطلابي يزعجني للغاية حقاً |
| Önceliğim öğrencilerin öğrenci senatosuna doğrudan erişilebilmesini sağlamak olacak. | Open Subtitles | إن أولويتي هي جعل المجلس الأعلى الطلابي في متناول الطلاب |
| Trager'ın sayesinde geri ödeyemeyecekleri öğrenci kredilerine boyun eğiyorlar. | Open Subtitles | والذين حاليًا بفضله مُتخمين بالديون بسبب القرض الطلابي ولايقدرون على السداد |
| Baş amigo ve öğrenci kurulu başkan yardımcısının yemek için bizim eve geleceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | ونائبة الرئيس للمجلس الطلابي قادمة لبيتنا للعشاء أنا لدي , تقدر تقول مليون سؤال ... |
| öğrenci kredileri gelince, Eğer bu konuda acele,'s ama şarj olacak Eğer% 7 faiz ... | Open Subtitles | بالنسبة للقرض الطلابي لا داعلي للعجلة في هذا لكن سأتقاضى منك 7% فوائد |
| Arayan şu öğrenci değişim acentesindeki kadındı. | Open Subtitles | إنها المرأة من وكالة التبادل الطلابي. |
| Yarına kadar, öğrenci meclisindeki her çocuğun resmini çekeceğim şimdi aklıma geldi. | Open Subtitles | لجميع الأولاد في المجلس الطلابي لغداً . |
| Pankaj, efendim, babanızın işini sürdürüyorsunuz ... ama kalbinizde hala öğrenci birliği başkanısınız. | Open Subtitles | سيد "بانكاج" أنت الآن تدير أعمال والدك ... ولكن في قلبك مازلت رئيس الاتحاد الطلابي ... |
| öğrenci değişimi... | Open Subtitles | برنامج التبادل الطلابي. |
| - öğrenci kredisindeki ödemeniz. | Open Subtitles | دفعتك على قرضك الطلابي |
| - Bu toplu bir öğrenci hareketi miydi? | Open Subtitles | كان هذا تماما تحرك الجسم الطلابي - نعم |
| öğrenci senato başkanlığı için Bailey ile yarışıyordu. | Open Subtitles | كان منافساً لـ(بايلي) في رئاسة المجلس الطلابي الأعلى |
| öğrenci Birliği'nden Abuddin'deki politik değişimler hakkında konuşma yapmak için davet aldım. | Open Subtitles | تلقيت دعوة من الاتحاد الطلابي (للتحدث عن التغيرات السياسية في (عبودين |
| - öğrenci değişimi. | Open Subtitles | -برنامج التبادل الطلابي. |