| İlk önce tüm hediyeleri açmakla uğraşmış, ve şimdi de pul yalayacak. | Open Subtitles | بدايتا تعبت في فتح كل هذه الهدايا والأن يتوجب عليك .لعق الطوابع |
| Sadece bir zarfa bir şeyler koyup üzerine bir pul yapıştırmayı hayal etmem bile neredeyse yıllar aldı. | TED | استغرق مني ذلك أكثر من عشر سنوات حتى لأتخيل وضع شيء في مغلف والقيام بلعق الطوابع. |
| Reklamlar için damga vururlar, pul kullanmazlar. | Open Subtitles | للإعلان يستخدمون الأظرف المدفوعة مُسبقـاً، لا يستخدمون الطوابع أبداً. |
| Ona bu sabah verdiğin pulları görünce gerçekten çok heyecanlandı. | Open Subtitles | لقد كان متحمساً جداً عندما أعطيتيه تلك الطوابع فى الصباح |
| Önermeme dönelim. Bu arada, pulları kullandım. Çünkü kimseye telif hakkı ödemek zorunda değilsiniz. | TED | نعود إلى افتراضي الأساسي، بالمناسبة، قد استعملت الطوابع لأنه ليس عليك أن تدفع شيئا مقابل الحقوق. |
| Benim ekibime gönderilen mektuplardaki pullarla sizin ofisinizdeki Pullar eşleşti. | Open Subtitles | طابقنا بعض الطوابع من مكتبك إلى بريد أُرسل إلى محققيني. |
| Bazıları kelebek toplar, bazıları da pul. Benim hobim ise spor karşılaşmaları. | Open Subtitles | بعض الرجال يجمعون الفراشات ، والبعض الطوابع ولكن هوايتي كانت دوماً الأحداث الرياضية |
| Karşılığında çocuğa bir sürü pul vermişsiniz. | Open Subtitles | لقد أعطيت الطفل العديد من الطوابع فى المقابل |
| Ben piyanonun başında endişelerimden kurtuluyorum, ve pul toplamanın kardeşim Freddy'ye yardımı oldu. | Open Subtitles | أنسى همومي وأنا أعزف البيانو, وجمع الطوابع ساعد أخي |
| Böylece hızlandırmak için herşeyi yaparsın. Bazıları pul toplar. Bazıları da kibritten ev yaparlar. | Open Subtitles | لذلك نفعل أى شئ ليمر الوقت بسرعة هناك من يجمع الطوابع |
| pul koleksiyonculuğu gibi ama daha büyük yani? | Open Subtitles | نوع من جمع الطوابع لكن هذه أكبر حجماً أليس كذلك؟ |
| pul koleksiyonuna yepyeni bir anlam kazandırdın bebeğim. | Open Subtitles | لقد أعطيت هواية جمع الطوابع معنى جديداً يا عزيزي |
| O pulları buraya getir. Seni tekrar kandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إحضرى تلك الطوابع إلى هنا انه يحاول أن يخدعكِ ثانية |
| Yarın sabah ilk iş olarak elçiliğe gidip o pulları iade etmemi söyle. | Open Subtitles | أخبرنى بالذهاب إلى السفارة أول شئ فى الصباح وتسليم تلك الطوابع |
| pulları yalamaya başlayın, kızlar. Çünkü O sizi annenize yazmaya zorlayacak. | Open Subtitles | إبدأوا بلعق الطوابع يا فتيات، لأنه كان سيكتب البيت للوالدة |
| pulları yalamaya başlayın, kızlar. Çünkü O sizi annenize yazmaya zorlayacak. | Open Subtitles | إبدأوا بلعق الطوابع يا فتيات، لأنه كان سيكتب البيت للوالدة |
| Devam edin, ne gerekiyorsa yapın. Bu Pullar gerçek. | Open Subtitles | إمضِ قدما، أفعل ما هو ضروري، الطوابع أصلية |
| Koleksiyoncu dediğimizde Pullar ya da beyzbol kartlarından bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | عندما نقول أنها تهوى الجمع لا نتحدث عن الطوابع أو بطاقات البيسبول |
| Bak, bu pulların beş para etmeyeceğini siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | اسمعا، أنكما تعرفا جيداّ أن هذه الطوابع لا تساوي شيئاّ |
| Yanlış yere gönderilmiş, pulu düşmüş ya da postacı tarafından çalınmış olabilir. | Open Subtitles | إنه ليس إحتمال مستحيل ربما أخطأوا في تخزينها أو أن الطوابع لم تكن مكتمله |
| Ne zaman posta ücretlerini artırsalar küçük pullara ihtiyaç duyulur. | Open Subtitles | عندما يرفعون أجرة البريد سيحتاج الناس إلى الطوابع الصغيرة |
| O parayla sadece, postaneye gidip hoşuna giden pullardan alabilirsin. | Open Subtitles | إذهب بهذا المبلغ لمكتب البريد واشتري الكمية التي تريدها من الطوابع |
| Pulun arkasındaki DNA başka birine ait çıktı. | Open Subtitles | انظر الحمض النووي على خلفية من الطوابع كان من شخص آخر |
| Burası iki hafta öncesine kadar kaçak sigara damgaları basan şahane bir gelir kapısıydı. | Open Subtitles | كان ذلك عمل مٌزدهر قام بتصنيع الطوابع الضريبية المُزيفة للسجائر منذ أقل من أسبوعين |