| Kedicik bu yüzden peşindeymiş. Kuzenin Nicky bunu buraya sakladığı için. Tasma: | Open Subtitles | لهذا كانت تتعقبكابن عمك وضع المخطط هنا , ايها الطوق اخرج الكاميرا |
| O sarışın canavar sana tasma taktığı için çok korkuyorsun. | Open Subtitles | تخاف من الشقراء الجميلة الوحش التى تمسك الطوق الخاص بك |
| Jay onu bulup Tasmayı görmeden önce onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليها قبل جاي ، لكي لايرى الطوق |
| Takmakta olduğun aygıt kalp hızı monitörüme bağlı kalp hızı monitörü düz çizgiyi gösterdiği saniyede veya erişim alanının dışına çıktığın an bu taktığın tasmada bir patlama meydana gelecek | Open Subtitles | لحظة إذا ما وقف قلبى عن الخفقان سيحدث إنفجاراً فى ذلك الطوق حياتكِ و حياتى سينتهيان على التوالى |
| Gerdanlik çölde pompali tüfekle vuruldu. | Open Subtitles | لقد تعرض الطوق لطلقة نارية أثناء وجودنا في الصحراء |
| Bunun doğru olup olmadığını tespit etmek için bilim adamları vahşi bir dişi kurdu yakalayıp ona vericisi olan tasma takmışlar. | Open Subtitles | لترسيخ حقيقة الأمر قام العلماء بحبس وتركيب الطوق لذئبة بريّة. |
| tasma takılınca, kırmızı bir ışık yanar. | Open Subtitles | مع وجود الطوق في مكانه، وظهور اللون الأحمر, |
| Burada çocuk olmamalı. O tasma beni delirtmez umarım. | Open Subtitles | لا يجب على هذا الرضيع ان يظل هنا وأنا لن أسمح بوجوده قد أتعثر بهذا الطوق الذي تقيديه به |
| Ablana tasma takmak lazım ya. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن يكون مع أختك إحدى الكلاب ذواتى الطوق في العنق |
| tasma kamerasından çekilmiş bütün fotoğraflar bu adama çıkıyor. | Open Subtitles | كلّ الصور التي تمّ التعرّف عليها من كاميرا الطوق يُمكن تعقبها إليه. |
| Eminim ki bu güvenilir dostunun o çirkin Tasmayı çıkarması hoşuna gider, ha? | Open Subtitles | اراهن بأنك تود القبعة القديمة الجيدة لأخذ ذلك الطوق السيء منك , إليس كذلك ؟ |
| Engelleyici Tasmayı getirmenin çok faydası oldu. Bir işe yaramak ne güzel! | Open Subtitles | بالتأكيد تساعد لأعداد الطوق الكابح مقدما |
| - tasmada takip cihazı varmış. | Open Subtitles | هل خنتنا نحن الأثنين مرة أخري؟ الطوق به جهاز للتعقب |
| Evet, Gerdanlik Lorelai'in boynuna takilir takilmaz büyü bozuluyor ama sorun da bu. | Open Subtitles | أجل، بمجرد أن يصير الطوق حول عنق (لوريلاي) ثانيةً سيزول مفعول السحر ولكن هاكم المشكلة |
| tacı iade ederseniz, bu çirkin olayı unutmaya hazırım. | Open Subtitles | أيتها الشابة لو أعدت الطوق سأنسى تلك الحادثة القذرة |
| halka küpe takmam yasak. Evet. | Open Subtitles | لعرفتى أننى لماذا لم أسمح بلبس حلق الطوق , صحيح؟ |
| Ve köpek -- köpek bilgisayar olmayabilir, ama tasması var ve tasmasının içinde bilgisayar olabilir. | TED | وأما الكلب -- الكلب قد لا يكون حاسوباً، ولكنه يملك طوقاً ويمكن أن يحتوي الطوق حاسوباً بداخله |
| Hiçbir iz bırakmadan tasmanın zincirini kesebilen şeyi arıyordum ve daha yakından bakmanın uygun olacağını düşündüm. | Open Subtitles | بما أنني لم أعرف ماذا قد يقطع الطوق بدون تلك علامة أداة قررت اخذ نظرة أقرب |
| Sıçrayabiliyordum, asılabiliyordum, bu topu çemberden geçirebiliyordum. | Open Subtitles | قفزة لعينة, التعلق بالقوس , ويُكنني أن أُسدد الكُرة تماماً في الطوق |
| Kollarının altındaki, göğsündeki yaka ve karın bölgesindeki tepkimeler pozitif. | Open Subtitles | ردة فعل إيجابية تحت الأذرع الصدر الطوق والمعدة |
| Çemberi sıkın, daha sıkı, ve daha sıkı, ve daha sıkı ve bırakın. | Open Subtitles | أعصروا الطوق بقوة أكثرفأكثرفأكثر... ثم تحرورا. |
| Sadece bir kez daha dikizlersen, pire tasmanı takacağım,tamam mı? | Open Subtitles | ،فقط نباح واحد منك آخر سوف أعيد الطوق عليك مجدداً |
| Bu fotoğraf Tasmadan çekilmiş olamaz. | Open Subtitles | الطوق لم يكن ليُؤخذ في هذه الصورة. |
| Çıkışları kontrol et, çemberin güvende olduğundan emin ol! | Open Subtitles | تأكدوا من المخارج، وتأكدوا من تأمين الطوق |
| İşime yaramıyor. Koşum takılamıyorsa hiçbir işe yaramaz! | Open Subtitles | لا يساوي آي شيء بالنسبة لي، لو لم يتحمل الطوق فلا يساوي شيء |