| Hepinizi çalışkanlığınız ve harcadığınız Uzun saatlerden dolayı takdir ediyorum. | Open Subtitles | انا اقدر العمل الشاق و الساعات الطويله التى قضيتوها هنا |
| Şu hiç yemek yemeyen adamla ilgili Uzun, sıkıcı hikayeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر هذه القصه الطويله الممله عن هذا الرجل الذى لم ياكل ابدا؟ |
| Rakam ve harflerden oluşan bu Uzun değişken merkezi bir koordinasyona gerek kalmadan her değişiklikle üretilen biricik belirteçlerden biri. | TED | هذه السلسله الطويله من الارقام والحروف هنا هي مّعرف فريد يرتبط بكل تغيير، لكن بدون مركزيه التنسيق. |
| Uzun geceler boyu sana yakarıyorum ama duymuyorsun beni. | Open Subtitles | أدعوك طوال الليالى الطويله لكنك لا تسمعنى |
| Uzun otların menzili dışında kalın. | Open Subtitles | إبقوا بعيدآ عن نطاق النار لهذه الحشائش الطويله. |
| Bu Uzun kış gecesinden birlikte bunları çözmekten zevk alırım. | Open Subtitles | سوف استمتع فى أستنتاحهم فى ليلى شتائنا الطويله معا |
| Uzun seyahatleriniz sırasında gözünüz arkada kalmaz. | Open Subtitles | أنك ستكون ممتنا له.. خلال رحلاتك الطويله بالخارج يا سيدى |
| Benim kadar Uzun bir süre antropolog olarak çalışmışsan zamanının çoğunu sahada geçirmişsin demektir. | Open Subtitles | حسنا .. إذا كنت تعرفين فى علوم الإنسان مثل خبرتى الطويله فى ذلك فسوف تقضين معظم وقتك فى هذا المجال |
| Eteğine doğru uzanan Uzun, narin bacakları iki, diri, dolgun kavun göğüsleri görebildi." | Open Subtitles | بسيقانها الطويله والرقيقه ولباسها مرتفع الى ثديين من البطيخ الدائري |
| Teşekkürler Thibault. Ailene Uzun ömürler. | Open Subtitles | شكرا لك، ثيبولت الحياه الطويله إلى عائلتك |
| Üç çift kesici diş... bir çift Uzun köpek dişi... üç çift azı dişi... dört çift küçük azı dişi... alt ve üst... toplam 44 diş. | Open Subtitles | ثلاثه من ازواج القواطع واحد من ذوي الانياب الطويله ثلاثه من ذوي الاضراس |
| Biliyorum anneme söz verdim bu garajı ünlü yapacağız fakat o kadar Uzun sürede olcağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنني وعدت أمي بأن نجعل هذا الجراج مشهورا لكن في الحقيقة أنا لا أعتقد أننا سنكون هنا تلك المده الطويله |
| Uzun şapkalı haydutlar servet ediniyorlardı. | Open Subtitles | فى اغلب الاحيان الثروات كان يملكها قطاع الطرق فى قباعتهم الطويله |
| Aslında, Uzun zamandır Hong Kong'dayım. | Open Subtitles | في الحقيقه ومع أنني عشت في هونج كونج هذه المده الطويله |
| Artık Uzun pantolon da giymeye başlarsın. | Open Subtitles | ربما مثل إفلات هؤلاء ذوى بنطلونات الفروسيه الطويله |
| Uzun, sarışın olan O bunu sana vermemi söyledi. | Open Subtitles | الشقراء الطويله لقد أخبرتني أن أعطيها لك |
| AOL, Time Warner, Taco Bell, U. S. Hükümeti Uzun mesafe aramasına hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في ايه او ال المسافات الطويله |
| Bu büyük Uzun odunlara, ağaç diyoruz. | Open Subtitles | تلك الأعمده الخشبيه الطويله تسمى الأشجار |
| Bu büyük Uzun odunlara, ağaç diyoruz. | Open Subtitles | تلك الأعمده الخشبيه الطويله تسمى الأشجار |
| Oğlum, hatunların Uzun ve ince yerine kısa ve kalın seviyor diye suçu bana atma. | Open Subtitles | يا رجل لا تسئ الي لان نسائكم يحبون الاعضاء القصيره و السميكه بدلاً مِنْ الاعضاء الطويله النحيله |