| İletişimin gerçekleşmemesinin Pek çok nedeni olabilir. | Open Subtitles | هُناك العديد من الأسباب حول عدم عبور إتصالاتنا. |
| Bu durumun Pek çok nedeni var. | TED | وهناك العديد من الأسباب وراء ذلك، |
| pek çok sebebi var. | Open Subtitles | -هُنالك العديد من الأسباب |
| Hayır, bence Kellog'u öldürmek için birçok iyi sebebin var. | Open Subtitles | كلا ، أعتقدُ أنّهُ لديكِ العديد من الأسباب لقتل كيلوغ. |
| Çünkü bunun altında yatan birçok sebep var. | TED | لأنه يحصل على العديد من الأسباب الكامنة ورائها. |
| Gretchen Carlson: Aklımdan geçen pek çok neden var. | TED | جريتشن كارلسون: هناك العديد من الأسباب في رأسي، لماذاحدث ذلك. |
| Olumlu düşünmek için çok neden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت هناك العديد من الأسباب للبقاء متفائلاً |
| - Bir sürü şeyden. Hastaydı. Sürekli bakıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | العديد من الأسباب , انها عاجزة تحتاج إلى رعاية مستمرة |
| Lana'ya bana güvenmemesi için bir sürü sebep verdim. | Open Subtitles | لقد اعطيت لانا العديد من الأسباب حتى لا تثق بي |
| - Evet, ortada bir sürü sebep var. | Open Subtitles | أجل، هناك العديد من الأسباب |
| Karışık bir konu. Pek çok nedeni var. | Open Subtitles | تلك أمور معقدة فهناك العديد من الأسباب |
| Karışık bir konu. Pek çok nedeni var. | Open Subtitles | تلك أمور معقدة فهناك العديد من الأسباب |
| Pek çok nedeni vardı. | Open Subtitles | كان هناك العديد من الأسباب |
| Eminim beni basit bir suçluymuşum gibi kendi evimde gözetlemen için uyduracağın kolpa bir sebebin vardır. | Open Subtitles | هيا , اشرح لي هذا أنا متأكد بأنك لديك العديد من الأسباب الكاذبة للتجسس علي في منزلي كأني مجرم وضيع |
| Efendim, onun yaptığına inanmıyorum. İzlerinin neden kulübede olduğuna dair birçok sebep olabilir. | Open Subtitles | سيدي، لايمكنني التصديق بأنه قادرٌ على فعل ذلك هنالك العديد من الأسباب لتواجد بصماته هناك في الكوخ |
| Terörist dosyalarının kilitlenmesi için pek çok neden var. | Open Subtitles | يوجد العديد من الأسباب المقنعة لكي يتم حجب ملف إرهابى |
| - Korkman için çok neden var. | Open Subtitles | -لديك العديد من الأسباب لتخاف |
| Bir sürü şeyden. Hastaydı. Sürekli bakıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | العديد من الأسباب , انها عاجزة تحتاج إلى رعاية مستمرة |
| Cinayet işlemek için bir sürü sebep var. | Open Subtitles | هُناك العديد من الأسباب لإرتكاب جريمة قتل |
| - Evet, ortada bir sürü sebep var. | Open Subtitles | أجل، هناك العديد من الأسباب |