| Uzun, sarı bir saç. Bu Bekarlığa veda partisindeki kadınlardan birinden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، قد يأتي هذا من أيّ واحدة من النساء في حفلة العزوبيّة |
| Bekarlığa veda partisi için dondurma çeşnisi seçeceğiz. | Open Subtitles | سنختارُ نكهاتِ الآيس كريم لحفلة توديع العزوبيّة |
| Bekarlığa veda partisi bu, gevşe biraz. | Open Subtitles | إنّها حفلة "توديع العزوبيّة"، روّح عن نفسك. |
| bekârlığa veda partisi, tamamen sağdıcın kararıdır. | Open Subtitles | حفلة العزوبيّة منطقة خاصّة حصراً بالإشبين. |
| Kargaşa çıkarmayacağımızı biliyorum ama bekârlığa veda partilerinin özüne dayanarak erkek cinsel organı şeklinde kurabiye yaptım. | Open Subtitles | أنا أعلم أنّنا لا نحدث جلبةً لكن كروح لحفلة توديع العزوبيّة لقد صنعت مُرطّبات على شكل أعضاء تناسليّة ذكوريّة |
| 29 yıllık bekârlık. | Open Subtitles | بعدَ تسعٍ وعشرينَ عاماً من العزوبيّة |
| House bu Bekarlığa veda partisiyle neden bu kadar ilgili? | Open Subtitles | لماذا يهتمُّ (هاوس) كثيراً بحفلة وداع العزوبيّة هذه؟ |
| Bekarlığa veda partisine gitmek için erken çıktım. | Open Subtitles | -غادرتُ مُبكّراً للذهاب إلى حفلة العزوبيّة . |
| Bekarlığa veda partisinde dağılmıştın, sen hatırlamazsın. | Open Subtitles | ! -كنتٍ سكرانة جدًّا في حفلة العزوبيّة ، |
| Ama o zaman da NYPD'nin yarısının Bekarlığa veda partisi verecek başka bir yer araması gerekirdi. | Open Subtitles | لكن حينها، نصف شُرطة (نيويورك) سيضطرّون لإيجاد مكان جديد لإقامة حفلات توديع العزوبيّة. |
| - Ah be Esposito. Sağdıç olmak, Bekarlığa veda partisi yapmaktan çok daha öte bir şey. | Open Subtitles | (أسبوزيتو)، كما ترى، كونك الإشبين، يكون حول أكثر من تجهيز حفل توديع العزوبيّة. |
| - Bekarlığa veda partisi. | Open Subtitles | -حفلة انتهاء العزوبيّة . |
| Bölüm "bekârlığa Veda Partisi Korozyonu" | Open Subtitles | - الحلقة الثالثة ″ صدأ حفلة توديع العزوبيّة البثّ : 5 أكتوبر 2015 CTV : 7: |
| Demek bekârlığa veda partisi planlıyoruz. | Open Subtitles | نخطّط لحفلة توديع العزوبيّة |
| Bu arada, Atlantic City'den bahsetmişken bekârlığa veda partisi için müthiş bir yer. | Open Subtitles | بمناسبة الحديث عن (أتلانتك سيتي)، مكان مُناسب لحلفة العزوبيّة. |
| Yani, sonuçta oraya gidiyoruz ve Sapphire de potansiyel bir bekârlığa veda partisi mekânı olabilir. | Open Subtitles | أقصد، بما أننا سنكون هناك، ربّما يجب أن ننظر لـ(ساثفير) كمكان مُحتمل لإقامة حفلة العزوبيّة. |
| Galiba Ryan zorunlu bir ergen sağdıç seçimi yapmış o yüzden bizimkiler de gayrı resmi bir bekârlığa veda partisi veriyorlar. | Open Subtitles | على ما يبدو، تورّط (رايان) مع إشبين قاصر، لذا قرّر الفتيان إعطائه حفلة العزوبيّة غير الرسميّة. |
| Müzik bekârlık demektir. | Open Subtitles | الموسيقى تعني العزوبيّة |