| Etkili şifalı bitkiler kullanırsak daha çabuk iyileşebilir ama eczacı yok. | Open Subtitles | تعافيه قد يتسارع عن طريق أعشاب معينة غير موجودة لدى العطار |
| Herhangi biriniz "şifacı" ne demek biliyor mu? eczacı. | Open Subtitles | إنها طاولة العطار أهناك من يعرف ما هو العطار؟ |
| Aynı eski zamanlardaki şifacı masaları gibi. | Open Subtitles | تماماً كطاولة العطار الأثرية |
| Gecikmeden eczaneye gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى العطار قبل أن أتأخر |
| "Neden yapacakmışım?" dedi lokman hekim. | Open Subtitles | فقال العطار: "ولماذا يجب عليّ ذلك". |
| Asıl kötü olan lokman hekim. | Open Subtitles | العطار هو الشخص الشرير. |
| Ah... doğru sözlü eczacı ! | Open Subtitles | ما أخلص ذلك العطار |
| Shakespeare Usta... benden eczacı rolünü oynamamı istedi. | Open Subtitles | السيد (شكسبير)... طلب مني أن ألعب دور العطار |
| Hey ! eczacı ! | Open Subtitles | أيها العطار! |
| Bu benim yeni şifacı masam! | Open Subtitles | لا إنها طاولة العطار الجديدة |
| Ama en azından şifacı masamız gerçek. | Open Subtitles | على الأقل طاولة العطار أصلية |
| şifacı masam! - Ne? | Open Subtitles | - طاولة العطار |