| Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor. | TED | نقاش مولاري حول الخروج من المنزل ، والشروع في هذه المغامرات العظيمة هو مبهج وممتع، عمومًا، هذا لا ينسجم مع تجربتي أنا. |
| Fakat, M.Ö. 5. yüzyıl sonunda bu büyük kütüphane yok oldu. | TED | ولكن بحلول نهاية القرن الخامس الميلادي، كانت المكتبة العظيمة قد اختفت. |
| İşte benim büyük fikrim: Dövmelerin size süper güçler verebileceğine inanıyorum. | TED | هذه هي فكرتي العظيمة: أنا أؤمن أن الوشوم تمدك بقوة خارقة. |
| Kongrede bulunduğu beş yıl süresince bu harika bölgeyi bakir bir şekilde koruyan bu adamı desteklemek üzere bize katılın. | Open Subtitles | انظموا إلينا في دعم الرجل. الذي في منظمة الصحة العالمية لخمس فترات في الكونغرس وأبقى هذه الأرض العظيمة بدون انتهاكها. |
| Hey, beyler! harika bir haberim var. muhteşem bir haber. | Open Subtitles | مرحباً يا أصدقائى, لدىّ بعذ الأخبار العظيمة بعض الأخبار الرائعة |
| Birçok yerinden kanlar akan önünde sevinçli Romalıların yıkandığı heykelin senin yüce Roma'ya, yepyeni, diriltici bir kan getireceğine alamettir. | Open Subtitles | تمثالك الذي تنبثق منه الدماء من صنابير عديدة ليغتسل بها الرومان الباسمون تدل على أن، روما العظيمة ستتخضب بدماء مجدّدة، |
| Burada 1908 yılında vahşi yerlilerin çok büyük bir köylü ayaklanması oldu. | Open Subtitles | هنا كانت انتفاضة الفلاحين العظيمة في عام 1908 على يد الهنود المتوحشين |
| Birçok yazar büyük bir 20. yüzyıl romanı yazmaktan söz etmiştir. | Open Subtitles | كثيرون من المؤلفين الطموحين حاولوا أن يكتبوا رواية القرن العشرين العظيمة |
| Bu herhangi bir savaş kutlaması kadar tutkulu ve büyük bir gelişmeydi. | Open Subtitles | وحتى الأن ظلت تلك الإبتكارات العظيمة مثلها كمثل الطموح بالنصر فى المعارك |
| Bilginiz olsun ki yüce Sezar büyük piramitleri Roma'lılar inşa etmedi | Open Subtitles | حتّى إشعار آخر , اوه قيصر الرومان لايستطيعون بناء الأهرام العظيمة |
| Sen de büyük bir güçle bağlantılısın. Hissetsen de, hissetmesen de. | Open Subtitles | أنتِ متصلة بتلك القوي العظيمة سواء أن أحسستِ بها أم لا |
| Eski Ahit'in cezaları, evet, ama şimdi bile kardeşlerim, şimdi bile, kuraklık ve hastalık bu büyük ülkenin kalbinde kol gezmekte. | Open Subtitles | سياط العهد القديم، نعم، لكن حتّى الآن يا إخوتي وأخواتي، حتّى الآن، قيح الوباء والقحط في ذات قلب هذه الأرض العظيمة. |
| Onlar ise büyük sevinç anını yaşamak için herkesin gerekli... | Open Subtitles | تأمل كم أجلب لك البهجة العظيمة التي تكون لجميع الناس |
| Ama olağanüstü ulusumuza Başbakan olmaktan büyük bir ödül de yoktur. | Open Subtitles | ولا جائزة اكبر من ان تكون رئيس وزراء لهذه الدولة العظيمة |
| Dünya'nın bütün büyük sıradağları bu şekilde kıtaların çarpışmasıyla oluşur. | Open Subtitles | جميع جبال العالم العظيمة تشكّلت بهذه الطريقة عندما تتصادم القارات. |
| Simdi siyahların kitaplarını bu harika kitaplara tercih mi edeceksin? | Open Subtitles | الآن سوف تذهب للمتاجرة في الكتب العظيمة للكتب السوداء ؟ |
| Bu köy gibi yüzlercesi, bu harika... ..topraklara gelişimizi kutlamak için toplandılar. | Open Subtitles | مئات القرى مثل هذه توقفت للاحتفال بنقل شعبنا إلى الأرض الجديدة العظيمة |
| Bu harika kâğıt mendillerde indirim varmış, on kutu aldım. | Open Subtitles | وَجدتُ هذه الأنسجة العظيمة للبيع، لذا حَصلتُ على 10 صناديقِ. |
| Şimdiye dek ilk defa bu muhteşem ülkenin tümünü keşfe çıkıyoruz. | Open Subtitles | و الأن و لأول مرة بإمكاننا إكتشاف كل هذه البلاد العظيمة |
| Bence bu oluşumlardan çok güzel şeyler ortaya çıkacak. | TED | وبهذا, أظن بأن هناك بعض الأمور العظيمة التي ستنبثق منها. |
| Ulu bilgelik ruhu sana yalvarıyorum sakın bu paha biçilmez kitap koleksiyonunu yok etme. | Open Subtitles | يا روح المعرفة العظيمة ، أتوسل إليكِ لا تدمري مجموعتكِ الضخمة من الكتب الثمينة |
| Bir sonraki muazzam çağ ise, hepinizin tanıdık olduğu, muazzam bilgi devrimi. | TED | المرحلة المقبلة العظيمة ، التي جميعكم على دراية بها ثورة المعلومات الهائلة. |
| Bu benim özgeçmişimi oluştururken bana önemli bir yol gösterdi. | TED | وتزامن ذلك مع تلك النصيحة العظيمة بشأن بناء سيرتي الذاتية. |
| Birçok beyin takımı olan bir toplumda yaşıyoruz ve oralarda müthiş beyinler dünya hakkında düşünüyor. | TED | نحن الآن نعيش في مجتمع حيث لدينا الكثير من مراكز البحوث، حيث العقول العظيمة تذهب للتفكير بالعالم. |
| Sadece ne olduklarını anlamaya çalışıyordum ve kendimi birden bütün gece bir kadına dönüştüğün o mükemmel oyununu okurken buldum. | Open Subtitles | فقط ذهبت لأرى ما كانت و إنتهى بي الأمر مستيقظاً طوال الليل أقرأ هذه المسرحية العظيمة حول تحولكِ إلى إمرأة |
| Doğup büyüyeceğiniz tek yermiş gibi sadece Great Falls'dan bahsedip duruyorsunuz. | Open Subtitles | كلكم تتحدثون عن الإنهيارات العظيمة مثل نهايتها كلها او وجودها كلها |
| kudretli tanrımızdan cesaret almak için dua etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تسألى الرب ذو القوة العظيمة ليمنحك الشجاعة |
| En güçlü olanlarsa bu büyük ziyafetten faydalanmanın yollarını iyi biliyor. | Open Subtitles | وأعظم الصيادين فيهم جميعاً ابتكر طريقة رائعة لحصد هذه الوليمة العظيمة |
| - Eğer karanlıkta ölürlerse kutsal Ruh'un onların ruhunu bulup cennete yollayamayacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدونأنمن يُقتلفيالظلام... لا تستطيع الروح العظيمة ... أن تعثر على أرواحهم لتنقلها للفردوس |