| Baban ve ben çatı katındaydık ve gelinliğimin hala üzerime olduğunu gördük. | Open Subtitles | حينما كنتُ و أبوك في العلية أدركنا أن فستان زفافي مازال يناسبني |
| Küf aramaya içeri geçeceğiz. Ben çatı katını, sen de bodrum katını alacaksın. | Open Subtitles | سنذهب الى الداخل لنبحث عن العثه , سآخذ العلية و خذ أنت القبو |
| Ardından onu çatı katındaki odaya kilitledim. | Open Subtitles | ثم عندما ذهب ليبحث عنها قمت بأغلاق باب العلية خلفه |
| Bu kayıt bir yıl sonra ailesinin Tavan arasında saklanmış olarak bulundu. | Open Subtitles | وجد هذا التصوير بعد عام من الجريمة مخبأ فى العلية عند العائلة |
| Karincalarin verdigi zarari gidermek icin su an Tavan arasinda calisiyorum. | Open Subtitles | و أنا أعمل في العلية الأن هناك بعض الأجزاء التالفة بها |
| Bu çatı katı odası 1926'da Heisenberg'in çalışma odasıydı. | Open Subtitles | هذه الغرفة في العلية كانت مكتب هيزنبرج في عام 1926 |
| Burada saklanamayız. çatı katını arıyorlar. | Open Subtitles | لا نستطيع البقاء هنا إنهم يبحثون في العلية |
| Pandanın bir çatı katındaki macerasını konu alacak. | Open Subtitles | يبدو أن ذلك الباندا ربما يجد طريقه إلى العلية |
| Eğer o da yetmezse bütün çatı katını temizlerim. Anne fazla zorlama çocuğu. | Open Subtitles | وأزيل أوراق الأشجار والقمامة وإذا لم يكن هذا كافياً سوف أنظف العلية |
| Tiens... Bildiğimize göre çatı katını arkadaşlarınla paylaşıyormuşsun. | Open Subtitles | غؤيب وفقا لمعلوماتنا تشاركت العلية مع اصدقائك |
| - Bir çatı katına neden ihtiyaç duyalım? - Çünkü burda ne yaptığını kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لماذا تؤجر العلية فينسينت لا احد سيعرف ما الذي تفعله هنا |
| Bizim çatı katımız için emlakçıyla neden anlaştılar? | Open Subtitles | لم ستعقد موعد مع شخص لتبيعه العلية رغم أنها ليست لها؟ |
| Belki de bu yüzden onu çatı katında tutmak istediler. | Open Subtitles | ربما هذا هو السبب أنّهم محاصرون في تلك العلية |
| avlu boyunca tam yukarı, küçük bir pencere içine, Tavan arası içine, orada çizim tahtası üzerinde biri çalışıyor. | TED | مباشرة عبر الساحة في نافذة صغيرة في العلية حيث كان شخص يعمل على لوحة الرسم |
| Bunları Tavan arasında buldum. Nereye bırakayım? | Open Subtitles | لقد وجدت هذا في العلية أين تريدون مني وضعه ؟ |
| Küçükken yaşamış olduğu şok edici deneyim onu incitmez de Tavan arasında çok iğrenç bir şey görmesin, tamam! | Open Subtitles | لا يمكننى إيلامها بأنها قد عانت تجربة صادمة عندما كانت صغيرة شئ سيئ قد رأته فى العلية |
| Çocuğu yıllarca Tavan arasında saklamış ve kimseye söylememiş olmalı. | Open Subtitles | حبست الصبي في العلية لسنوات ولم تخبر أحداً أبداً |
| Eğer getirmişlerse yukarıda Tavan arasında olabilirler. | Open Subtitles | لا أدري لو أحضروها إلى هنا فإنها ستكون في العلية |
| Anlamıyorum. Yetişkin biri Tavan odasında yaşıyor. Orada güvende olmaz. | Open Subtitles | لا أهتم بما تقولين ، لا يمكن لرجل عاقل أن يعيش في العلية ، إنها ليس بأمان هناك |
| Severide, Darden'ı ellerimden ne kadar çabuk alabilirsin? Andy görevde olmadığım günden itibaren takım seçiyor. çatı katı. | Open Subtitles | متى تستطيع أخذ داردن من هنا؟ أندي مسؤول عن الفرقة في اول يوم من إجازتي العلية , أخي يعيش هناك |
| Bağış yapmak için çatıda çocukların bir kaç eşyasını topluyordum, ve istemeden bir oyuncak kamyona bastım ve düştüm. | Open Subtitles | لا، كنت أجلب بعض من أغراض الطفلين من العلية لأمنحها للعمل الخيّر ودون قصد، خطوت على شاحنة لعبة |
| - çatı penceresinin açık olduğunun farkındasınız, değil mi? | Open Subtitles | تعلمون أن نافذة العلية مفتوحة أليس كذلك ؟ حقاً لم نعلم ذلك |